Kırılış
I
/ Boğulan seslerin içinde dirilmeye niyetlenen ben
Her seferinde yeniden öldüm
Beşiğim kuyu /
Bedenim balçıkla sıvanmışken,
Gün yeniden doğmuş senin şehrinin eteklerinde,
Evet kıskandım.
Umudunu çocuğum
Güneşini kadınlığım bilmek istedim.
II
Cevap şıklarından hiçbiriydim,
Ya da hepsi.
Kömür kokan kalemle örselenmekteydi cılız bedenim,
Hiçbir cümle tamamlanmıyor,
Ve nefesin dokunmuyor satırlarıma,
Yarım yamalak gülüşler bırakıyor dudaklarıma.
Usandırıyor belki de seni tanımlayamamak,
Atılan her kesik kırılıyor,
Tuzla buz oluyor varlığınla yokluğun arasında ki denge.
III
Tuvalimden dökülen yüzün,
Hüznüm.
Zümrüt yeşili bakışların,
Nedense bana bakarken donuk.
Yıkıma uğradıysa kelâmın bilmek isterim,
Kim bilir gök mavisiyle beslerim düşünü.
Son iki satırında kokusu yayılan ağıtların,
Hiddetin.
Yüzüme vurdukça diriliyorum,
Ölmekle kalmak arasında iblis.
IV
Şimdi şeffaf bir illüstrasyon bedenin,
Sancısı parmak uçlarımda hâlâ,
Korkuyorum dokunmaya.
Hatırla!
Yüzüme gülerken güneş,
Kaç Şubat sabahında ölüp ölüp dirildiğimi.
V
Ve dilersen her şeyi sakla tozlu rafların arasına,
Yâd ettikçe yokluğumu,
Sıcak nefesini bağışla.
Kim bilir,
Ilık bir Eylül gecesinde sadece sana dua edecektir dudaklarım.
tebrik ederim
cnm
süpersin...