Kırmızı Kiremitli Ev
kırmızı kiremitli ev
başında kırık dökük düşünceleriyle
yaslamış bembeyaz gövdesini
asırlık ulu çınara
sundurmasından savrulan
tütün dumanları
kıvranarak dolanıyor saçak altlarında
eskimiş merdiven başında
susmuş narin takunya sesi
avluda koyun koyuna yatan
çakıl taşlarıyla
buruk bir veda havasında
bu sılanın gurbete gönülsüz nikahı
takınıyor yollar kara duvağını
şafak sökerken
yağız yiğit koynunda
terlemiş basma fistan
sereserpe gül dalında
gecedir
uzak bir göğün altında
eteklerinde iyot kokusu
soluyor gömme balkonlarda
tırnak diplerinde kalan toprakta
boy sürmeyen umutlar
emekçi vardiyaların tezgahında
dökülürken aynı kalıba
çığırtkan martıların arasından
havalanan allı turna
yorgun selamlar topluyor
sabahçı kahvelerinin tahta masalarından
''eğer bizi sual eden olursa
boynu bükük benzi soluk yar söyle''
...
efkar yüklü kervanlar geçer yüreğinden
göğsün tül perde
görünüyor hiç bir terazinin tartmadığı
gri tondaki hüzünler
dışın esrik bir taverna
için acılarla durmuş halaya
billur akşamlarda
sıra servilerin söylediği
sevda türkülerini unuttururcasına
kambur dünya
eğildikçe yükseliyor insan
beton binalara öykünen
kalpler soğuk belkide buzdan
oysa toprak
toprakta çürüyen başak
bekler gözlerinde yağmur taşıyanları
kapkara zaman ağarırken saçlarında
sitemli yalnızlıklar tüter
iç içe geçmiş evlerin bacalarında
ergen çağına varmamış çocuklar
en güzel masallarımızı satıyor
bu kentin mor ışıklı sokaklarında
kalk gidelim
güneş çoktan yürümüştür ovalara
dağlarda gün batmadan gidelim
ağulu bal olsada kınalı ellerde süzülen
kurtlar sofrasında aç kalkmadan gidelim
günden esirgediğin atlas tenini
hoyrat karanlıklar yırtmadan gidelim
kalk gidelim
yorulmadın mı ölüp ölüp dirilmekten
kalk n'olursun bir defa ölmek için gidelim
..Seyran hanım imzası taşıyan şiirler anlam yüklüdür mânâlıdır düşündürüp duygulandırır her daim ismiyle müsemma tümlüğüyle varolur ''kırmızı kiremitli ev'' nostaljik temasıyla çok güzeldi yalnız yorumu dinleyemedim sorun çıktı sanırım teşekkürler güzel çalışmaya sonsuz tebrikler saygı selamlar...
👍👍👍efkar yüklü kervanlar geçer yüreğinden göğsün tül perde görünüyor hiç bir terazinin tartmadığı gri tondaki hüzünler
dışın esrik bir taverna için acılarla durmuş halaya billur akşamlarda sıra servilerin söylediği sevda türkülerini unuttururcasına
kambur dünya eğildikçe yükseliyor insan beton binalara öykünen kalpler soğuk belkide buzdan
oysa toprak toprakta çürüyen başak bekler gözlerinde yağmur taşıyanları
kapkara zaman ağarırken saçlarında sitemli yalnızlıklar tüter iç içe geçmiş evlerin bacalarında ergen çağına varmamış çocuklar en güzel masallarımızı satıyor bu kentin mor ışıklı sokaklarında
kalk gidelim güneş çoktan yürümüştür ovalara dağlarda gün batmadan gidelim
ağulu bal olsada kınalı ellerde süzülen kurtlar sofrasında aç kalkmadan gidelim günden esirgediğin atlas tenini hoyrat karanlıklar yırtmadan gidelim
kalk gidelim yorulmadın mı ölüp ölüp dirilmekten kalk n'olursun bir defa ölmek için gidelim
Seyran Tankuş👍👍
Mükemmel bir şiir okudum.Emeğinize sağlık...
Şairenin yüreğine, şairin dilene sağlık. Kutlarım emeklerinizi👍😙
"mutlak bir yarın ayırdım kendime dağlarımdan damıtarak ve yaralıyım Bagok kadar ah, diyorum; şu karanlık! şu bahtım renginde utanç atmosferi: hiçbir gelecek paklamaz seni!" diyordu bir şair
acıları damıtırken, bizi de paklayamayacak bir gelecekle uyanıyoruz her sabah
bahtımız renginde bir utanç atmosferi
hatırladım önce, daldım, çocukluğuma uzandım...
kırmızı kiremitlerden yağmur süzülürdü, annemin elinde bir leğen
biz dam aktı derdik, aslında ev ağlıyordu
ihtimal bir kaç sene sonra yıkılacaktı
ilk arkadaşlıklarımı, ilk oyunlarımı, ilk ağlayışımı , ilk yediğim dayağı
ilk kaçışımı, korkumu, üstümdeki tozu....
ne çok şeyi hatırlamışım bir şiir ile , tekrar dönmek imkansız
hiçbir zaman o zaman kadar mutlu olamayacağız hiçbirimiz, farkındayız
bu yüzden içimizde deruni bir suskunluk
yaralı bir özlem...
yükselirken sokaklarda evler, ki toprağa adım atmalar mesafeli
nefes alışlar ihtiyar, her vakit hava raporlarında mutedil dalgalar
koynumuzda acı besteleriz, ki hiçbir türkü duymayacak bizi
biraz sızılı da olsa, bir dilim mutluluk tattığım günleri hatırlatan şaire
sonsuz teşekkürlerimle, sevgimle
baştan sona şiir'di...
eyvallah