Kör Bir Resimdir Şiir (Nevruz Manifestolu Yurt Destanı)

I

köre resim bir şiirdir bu
yüreğinin parmak uçlarıyla oku !


burası içimizde aşk ekinli
ayrıklar sarmış çiçekli yurt
ah, yüreğimin mavzeri
bir tanem
ateşlenen nevruzumun namlusu !
her bahar
sancılı açarsın
aşkını ölümüne sevdiğim kavgam


bak,
bu genç kızın yüzünde
tanyeri utancı kızıl
el elinden açılmıştı telli duvağı

şunlar
hain hançerin zehrini içen yurt sevdalıları
karayerin dar hücresinde tutuklu düşleri
burası
tarihin meydanlar çıkmazı
duvara yüklenirken kadınlar
sekerek yürüyorduk
düşünce kaplarımızda
kendi öz çocuklarımızın attığı taşlardan
kan sızıyordu inançlarımıza
şubat yeline karışıp buzul kırıyorduk bulutlardan
ağıtlar çoktu
şiir, kör bir resim oluyordu ağlamaktan


rüzgâr ne kadar karışık esiyordu deli
sanırsın Ahır Dağı rüzgârı
Ağrı Dağı doruğu
ceylanlar büzen yel
tutunduğumuz insan dalları
incir ağacınca çürük
kör bir resme dönüyordu şiir
sarılıyordu sabrıma



II

gökler nehirlere dökülüyor bizi terk edip
kuruyor bağrımızda boz stepler
bir şehrin neşter yarasında sızısı dağılıyor hanelerine
bedavacı , çöl çadırlarında oynatıp borsayı iman şırası içiyor
kadınlar eteklerini tutarak açlık topluyorlar politik sadakalarda
rüzgarın öfkesinde çöle çevirili kıblenin
karanlığından güneyikler kuruyor
siyah perdeler dikiyor penceresine şehir kenarlarına perdeci
köre resim bir şiirdir bu
yüreğin parmak uçlarıyla oku !


kutsal topraklarında yürüdü yurdun
umutsuzluk girdabından dönüyor biri daha
rüzğârı alınmış belinden
illizyon seanslarına düştü söz
söndürüyor denizin gemiyle sevişmesini
bir rüzğâr müebbet düşüyor yanlızlığa


denizin mermisi dalgalar direncini koparır yelkenlerin
onca kavgalarımızın müebbet hükmüdür savunmamız kıyıda cansız
bir namluya sürer gibi sürmeli
silkelemeliyim
yüreğimden
ceylan düşümü


köre resim bir şiir oldukça bu
yüreğime dokunur
yorgunum
yoruldum
kimsenin bilmediği bir zaman yaylasında
gergef örgülü saçlarına çözülen aşk otağı bekleyişimle




yalnızlığımın elinden bulutla gelen sabah tutup gidiyor
gözlerim , umudu tüm renkleriyle çağır !
ölümün sahiline sürüklenen kavgama yoldaş olsun
gizemli gelincik kokularından kan akıyor toprağımın
kör bir resimin kızılına değiyor şiir
yüreğime doluyor


kışlarında uzun yolculuktan
bak nasıl da yorgun omuzlarımız
kuşların göçlerince ağzımız soluyordu
sağalım haydi uçurtma iplerini yine sonsuza
çoktan geldi, çıkına göç sarıp çıkma vaktimiz

III

ey,on ikinci dalga,
bana da bir yer aç !
beni de at zindanın en softasına


görüşe gelmeyin kardeşim
görüşe gelmeyin
karanlık sülüet çizmez hücreye!
ses yollayın yanık türkülerden
harlansın şiirim



el değmemiş bir yurt için
kırlangıçlarımızda onca telaş
kapattı
Kızıl , Ak, Kara
tüm renkli denizlerimizi
yükünü dolduruyor yüzsüz
işbirlikçi binlerce firavun
fahişe bir erkek melezi sırtında
tiran karanlıklarla örttü üstlerimizi


cemreler düşmeden ölmesin diyedir
bulutları çözüşü kanatlarınyla delice
dökülür elbet yağmur
ağaç bolluk/ su bereket/
keyifleri yeşerecektir duygularımızın gücündeki ateş
ve bir gül kokusunda demiri dövülecek azmimizin



yirmi bir martta güllerin
genç boynunu koparan eylüllerin adı silinsin
günakıtanlardan
on ikiyi yırtmaya giderim belasını
gün gelir çeliğin ocağında harlanır insan
delecek yazgıyı demir eriten destanımız
demirciler denize sefere çıkacaktır
dalga örslerinde dövülen yüreğimizle
bağımsızlığa çifte su verip yürüyoruz


nevruz kutlamalarında geleceğin
cehennemin üstünden atlayacağız cennetin tubasına
yanacak petrolsüz lastikler
sevda marka ve biraz da ulusal sermayeli globalsiz bir baharda
polis- kentlerinin üstünde ehli keyf tiryaki çaylar içecek
yurt güzelliğine içi rahat sevgi bakışlarını dağıtarak



genaral,
bak burası
Usa değil genaral !
seni
çoktan anladık
sivil rabtiyeleri ve zabtiyelerinle
kültürü aynı kültüre öldürtürken
dizildi yurt üstüne
doğanın giysilerindeki renkler
gün nevruz günüdür
başı dik
halaya durur sıra dağlarımız


kör bir resimdir şiir
bir ölüm imgesine düşmeden daha bir fil gibi
tenhada vurulur
gözleri bağlanıp gökyüzünde bin yıldız
Guantanamonuzla
insan onuruna akan zehir ve ekindeki kiriniz
Sivil rabtiyeler,
olta atarken köpüklerin
yapışıp yalvaracak adımlarımıza da
yüreğine dokundu birkez yurdumun


köre bir resimdir bu
yüreğinin parmak uçlarıyla oku !
ah, yüreğimin mavzeri
bir tanem
ateşlenen nevruzumun namlusu !
her bahar
sancılı doğar...

24 Mart 2009 76 şiiri var.
Beğenenler (16)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (27)
  • 15 yıl önce

    buna şiir demek az kaldı benim tabirimde, hayat ve kültür başka yaşamlar ve bir sürü duygu kolkola .çok güzeldi tesekkürler paylaştığınız için sevgiler saygılar.

  • 15 yıl önce

    imgeler dans etmiş mısralarda nevruz ateşi düşümüş şiire...yorum yapmak haddime bile değil hocam... kutlarım👍👍👍👍👍👍👍👍

  • 15 yıl önce

    Hangi dizeyi nasıl yorumlasam dedim.Bir kez daha okudum.Tesatüf bu ya dördüncü okuyucuyum.Tekrar okudum.En iyisi yorum yapmadan susmak."Derin derin sevdalara dalmak" Geldi aklıma.Şairlerin ağlaması geldi aklıma.Her dizenin bir gözyaşı olduğu geldi aklıma."Bilmem ağlasam mı,ağlamasam mı"geldi aklıma.Henüz daha düşünüyorum.😙😙😙😙😙😙😙😙

  • 15 yıl önce

    "..her bahar sancılı doğar.." eyvallah..

  • 15 yıl önce

    nevroz ateşinin sıcaklığında...sancılıda olsa... üstatsınız...Yorumsuzum hocam saygımla... KUTLUYORUM...