Köy
Çeşmelerdeki iki musluğun biri bozuk
Çoklarının kara lastikleri yırtık ayaklarda
Böğürtlen dikenleri çizmiş bacaklarını bahçedekilerin
Korkak serçe kuşları uçar karşıdan karşıya
Topraklarına yapışkan insanlar
Yolsuz bir köyün çilesi bulutlanır gökyüzünde
Hep yoksulluğa açar gözlerini doğanlar.
Derin sessizlikler içerisinde köy
Derin karanlıklarr
Derin yalnızlıklar içerisinde
Sabah bozunda horozların net sesi
Mısır başaklarını döğen azgın yağmur
Kara tren türküsünü söyleyen çocuk
Günbegün ayrılıklar üretir yoksulluk
Acılı yürekleri yüklenir sabahlar
Başlar gurbet kentlerine yolculuk.
Derin sesszlikler içerisinde köy
Fabrika düdüklerine hasret dağ,taş ve insan
Gökyüzü küskün
Ha bire karabulut/ha bire ağlayış
Umut fındık dalında çotanak
Top yekün duada insanllar
"İnşallah bu yıl çok olacak..."
Ali dede can çeker üç gün üç gece
Dördüncü gün omuzlar üstünde ceset
Fındık bahçesinde kılınır namazı
Verilir yarı yağmurlu havada toprağa.
Ölüm haberi gelir asker Murat'ın köye
Ardından törenlerle gelir tabutu
Amansız saldırmıştır menenjit
Yer yerinden oynar acının rüzgarlarıyla
Köyde insanların solgundur bakışları
Annesiz büyümüştür Murat;öksüzlükle
Babası yerden yere vurur kendini
Ve kan dolusu ırmaklar hücum eder gözbebeklerine.
Fındıklar toplanacak,harmanlanacak
Kurutulacak
Bakılacak randımanına
Küçücük pencerelerden vuracak güneş içeriye
Yeni fistanlarını giyinecek Ayşe'ler,Fatma'lar
Acılar unutulacak
Mutluluk akacak Aksu deresinden
Gülümseyecek dağınık saçlı küçük kızlar
Geceler ışıl-ışıl
Umutlara yıldızlar yağacak...
28 Temmuz 1984
Dereli/Giresun
betimlemeler akıcılık kelimelerin yerleşimi ve seçimi verilen duygu çok çok iyi. hal böyle olunca bize de saygıyla selamlamak kalıyor.iyi akşamlar.