Küçük Bir Kar Tanesi
Küçük bir kar tanesi kadar yürüdü hüzün
Su bölünürken ellerimizin izinde
Parmaklarımızdan vurduk mührümüzü asra
Kan sızarken dualarımızın rengine
Ve
Uykumuz bölünürken kurşun sesleriyle
Karanfiller ekilirken yanmış toprağa
Ağıtlar yükselirken Munzur'un tepesinden
Ağlarken Fırat'ın sesine koşanlar
Ağlarken Dicle kenarında yeşerenler
Bir gelin gibi süzülürken tabutlar
Bir gelin duvağıdır şanlı bayrağımız
Bir gelin en son uğurlayışını yapmıştır
Vatana...
Küçük bir kar tanesi kadar yürüdü hüzün
Salına salına süzülürken bağrında semanın
İnce bir ıslık gibi duyuldu, çığlığı zamanın
Dünya bir gölgeye sığacak kadar küçülürken
Sırtımızın kamburuna özlemler yüklenmişken
Feryatlar yükselirken Ağrı Dağı'ndan
Gözyaşı eksik olmaz doğu Türkistan'dan
Açlığa ve ölüme zorlanırken Afganistan
Binlerce ölüm petrol içindir, yanar Sudan
Huzur Kaf Dağı'nın ardında ulaşılmayan sultan
Huzur demokrasi getireceğim diyen derebeyi
Huzur ölümün son bakışı...
Küçük bir kar tanesi kadar yürüdü hüzün
Ağdalı türküler söylerken nemlenir gözlerimiz
Takılır arzın bahtına hicranlı sözlerimiz
Kalemin hükmü kalmamıştır silahın gölgesinde
Rengini yitirmiştir gökyüzü çocukların gözünde
Anneler acı ve kan belerler kundaklarına
Babalar ya dönmezler ya umutsuz gelirler ocaklarına
Taş atan çocuklar tarihi değiştirme peşindedirler
Atılan her taş ebabil kuşlarından yadigâr
Atılan her taş bir millet taşır nefesinde
Bir nesil katledilirken medeniyetin kucağında
Hep bizim ecelimiz yazar tarihin durağında...
Küçük bir kar tanesi kadar yürüdü hüzün
Akıncıların nal izleri de silindi haritadan
Mostar Köprüsü vuruldu büyük bir hınçla
Atımızın yelesine yapışıp yardım dileyenler
Medeniyetler kurdular senden sonraları
İçi dolmamış ihanetlerle cebelleştin asırlardır
Kahve içilmez deyip yaktırdılar gemileri
Kelle istediler, ardından ulufe diye bağırdılar
Oyunlar ve oyuncular buldular sahneye uygun
Yeşil ve kırmızı tonda dekor ayarladılar
Yoksulluk ve yoksunluk içinde yerken birbirimizi
Rahat ve kaygısız uyudular yataklarında
Varsın ta uzaklarda sersefil bir çocuk
Baba baba diye ağlasın...
Küçük bir kar tanesi kadar yürüdü hüzün
Sonra kesildi arz'ın öfkesi
Bütün çiçekler ölmüştü...
Bütün çiçekler doğarken...
Zekeriya EFİLOĞLU
22.06.2008
Gaziantep
Tebrik ederim her mısrasına o müthiş yeteneğinizin ve duygularınızın damladığı bu güzel eser için üstad..yüreğinize sağlık.👍
Kutlarım Zekeriya Bey.kutlamaktan başka yorum da getiremiyorum ki...
Küçük bir kar tanesi kadar yürüdü hüzün Sonra kesildi arz'ın öfkesi Bütün çiçekler ölmüştü...
tüm çicekler ölmesinn 😥
keleminize sağlıkkk