Küçükayı
neredesin sen?
gelsene!..
bu şehir ancak
getirecegin sicaklikla dirilir
ölü kuşlar can bulur yeniden
bulvarlar yeşerir...
tut ki, geceyi getirdin bana
tut ki, düşlerim sebil...
ellerin yoksa eğer
ne çıkar bundan
ellerin yoksa eğer içinde
sabaha ellerinle gidilir...
sendeki beyazlık
bodur bir ağaççığın dalında
top top kar olmuş, erir...
gelmezsen
ay batar bir kere, kararır yüzüm
yolunu bulamaz gece kuşları
mağaramdaki bahar durur hazana
sararır yapraklar...
yana yana
döne döne
rüzgarlarda devinir...
beklerim ya
yönü kaybolur kavşakların
gelen gider, giden gelir
kuşaklarında taşıdıkları bıçakla
keserler ağzımı...içimde zehir...
yoldayım
numarasız kesilmiş bir biletin
koltuğuna oturmuşum
bakarım yuvarlak yuvaklak
pencerede dünya gezinir...
gör ve kaydet
bu kalem senin
bu gözler de senin
ne kadar çok seversen
o kadar çok hayallere gidersin
nasihatimdir...
bak! ..
küçükayı açmış ağzını
görmez yanından gerçeğin
düşleri (ni) gevelenir...
ah çocuk
bilmediğim adlar sayma bana
bunlar da kim?
aklım delirir....
sen uyurken
ben de uyurum
unutma!..
al işte sana
senden esinlenen şiir!..
Evet ne kadar çok seversen O kadar senindir
Nasihatinizi aldım başım gözüm üstüne
Selam ve saygılarımla..