Kurşun Ölüsüne Ağlıyor
ölmek
ölebilmek
bir kahpenin serseri ruhlu kurşunuyla
gün batımında
toprak matemde
bahar çiçek açamaya
küs
bir yanda
zenneler
dansözler
barlar sokağını şenlendiriyor
bir yanda
gidip geliyorsa
ölü yıkayıcıları
mezarcılar
paralı
yol ayrımındaki sucu çocuklar
on sekizinde
bir kız
yirmisinde
bir oğlan
gözlerimizde her gün ölüyor
nefesi karışıyorsa sonsuzluğa
kerpiç evlerin damlarından
gözyaşı damlayacak
kapı önüne
günahsız
yağmurlara karışacak
saf ve duru
bir eylül ikindisinde
kurşun ölüsüne ağlarken
.
.
.
doğurmayın
doğurmayın rahmi olan kız çocuklarını
doğurmasınlar rahmi olan kız çocuklarını
yasaklayın
çocuklar
ölmesin....
İsmail Hocam Acının gölgesinde yaşayanların dilinden perdesini çaldılar bize de yazmak düşüyor ..değerli yorumun için çok çok teşekkür ederim..🤐
bir çok insanın içinden geçen duyguları kaleme alışını, mükemmel işleyişini ve hüzün katışını okuduk..Ahmet Zeytin ve Mesut Turgay Kılıçoğlu'na has Türkiye gerçeklerini sayelerinde zihinlerimizde tutuyoruz..
candan tebrik ediyorum..