Kuruyor Sana Akan Nehir
Kara buluttan çarşaflara.
Gönül avuntularında damla damla biriken
Yara izleriydi dillerin
Sözlerin geldi ardın sıra
Oysa çok istemiştim haddim olmadan
Bir gönülde sevda olmayı
Dinen fırtınadan sonra kıyıma vurdun
Birkaç ayrılık kelimesi
Toparlayıp bir cümle kuramadım
Zordu sana gidiyorum demesi
Yenildik mi şimdi?
Dillendiremedim veda etmeyi
Soruyorum sana , yüreğim
Senin kapında mı kaldı ?
Bir avuç göz yaşıydı payıma düşen
Biliyorsun zorlamadım
Asırlık saadet beklemedim senden !
Ve
Yine demir attı gönlüm
Yine durdu gözlerim
Ne ufukta görünen sen
Ne esen rüzgâr da sesin var
Alışılmış bir sondu bu
Seremoniye gerek yoktu
Ama veda etmeler geleneksel oldu
Uymak zorundasın
Bu med cezirlere.......
Bir kız gibiydi dileklerim,
Pastasında on altı mum olan.
Pembesi mi fazlaydı,
Tozumu yoksa ?
Acı tatmak en tatlı anlardan
Akıl yol bulamadı akıntılarında
Karar veremedi
Aşk düşman mı ?
Dost taklitlerinde yılan mı ?
Cevapsızdı sorularım !
Akıl akıntılarım
Birikip bir çukurda, çamur oldu...
Ayrılık bastı sanki üzerine
Ve sonunda
Üzerimde kurudu aşkın !
Soruyorum sana , yüreğim Senin kapında mı kaldı ? imgelerin kurgusu çok güzel olmuş ismet bey..yüreğinize sağlık🙂👍