Kuşanmış Yağmuru Dal
Yalnızlık düşüyor güzlerden
Gecenin tanış olmadığı sabah selamlarına...
Aşka hasret bahar yağmurları misali
Sevda sürgünleri sarmış maviş gözlerini
Neydi güneş huzmeleriyle ruha sızan
Neydi cama vuran iki ıslak gölge...
Vakit temaşa seyirlerinde gezgin
Gönül sevda ruletlerinde bitap düşmüşken
Yürür hala yollarında aşk nefes nefese
İner mehtap çiy tanelerine süzgün
Ayın dördüllerinde sabırsız yalnızlık
Tırmanır yakamoz boylamlarına sırnaşça
Bir manolya çiçeğindeyken tâb-ı hayalin
Her daim suskun nöbetlerinde tensel arzular
Düşsel yağmur baharlarında rintler
Nazarlar ebemkuşağına kilitli...
Dökük mey/hane çıkışlarında
Sanki geceye dönük ayrılık
Sanki sabahı vurmada vuslat
Sanki imkansıza perde eylemede senfoniler
Dersin
Aşk söz görmede
Dersin
Çığlık çığlığa suslarında sevda
Dersin
Göz uçlarından
Kuşanmış yağmuru dal...
01.01.2009
Bu şiir Derman Durak'a geçmiş olsun dileklerimle...
rengini kaybetmiş gibi gözükse de bunları her gece tekrarladığını görüyoruz bu dizelerde...
â?Sanki geceye dönük ayrılık Sanki sabahı vurmada vuslat Sanki imkânsıza perde eylemede senfonilerâ?
Hımmm tadını yakaladığım bu dizelerde ise artık süs doruğa tırmanmış şiirde finali vurmadan önce okuru şöyle bir parmağında çevirmiş. Gecenin güne kavuşması gibi kendi aşkının asla olamayacağını getirdiği bu bölüm kopardı götürdü beni harikulade. Muhteşem...
Şiire yakışır bir sonla final vurulmuş...
İkinci okuduğum çok çok güzel bir şiiri bize sunduğunuz için teşekkürler.
Kaleminizin izindeyim....
â?Bir manolya çiçeğindeyken tâb-ı hayalin Her daim suskun nöbetlerinde tensel arzularâ?
Bu dizede ise günümüz Türkçesinde kullanılmayan farsça bir kelime ile tabiyatın güzel bir çiçeği olanla hayalin canlandığını parladığını dile getirmiş nedendir bilinmez, ama gerçek dokunuşların o tene bir daha olamayacağına vakıf olmuş, ama beklentisini içinde saklıyor bu iki dizede...
â?Düşsel yağmur baharlarında rintler Nazarlar ebemkuşağına kilitli...
Dökük mey/hane çıkışlarında
Şair artık kıvama gelmiş tabiatın beşerilerini ve kendini şişede bulur olmuş, (5)
olduğunda depreştiğini dile getirir. Ve zaman olarak da sonraki dizelerde...
â?Ayın dördüllerinde sabırsız yalnızlık Tırmanır yakamoz boylamlarına sırnaşçaâ?
En yakın uydumuzun ki bu durum ayın hilal hali ve yakamozların en güzel göründüğü anlardandır ışığın suya etkisi hiç yok gibidir. İşte bu insanların en çok etkisinde kaldığı yalnızlık anını dizelerine taşıyarak içindeki tutkunun yanlış ya da bilinçli bir hataya evet demiş (sırnaşça).
(4)
â?Vakit temaşa seyirlerinde gezgin Gönül sevda ruletlerinde bitap düşmüşken Yürür hala yollarında aşk nefes nefese İner mehtap çiy tanelerine süzgünâ?
Hayal âleminde geçmiş güzel günlerini göz önüne getirirken can alıcı ikinci dizede bir hata yaptığını hatırlamış ve kumar aracı olan ruleti kullanmış (onca seçeneğin içinde rulet kelimesi) seçeneğin çok olduğuna ve o seçimini yanlış yaptığına bir işaret gibi sorgulamış kendini... son iki dizede bunu anlatırken hala yanlış olsa da sevdiğini ve o sevgide acı ve derin hatıraların gece (3)
â?Aşka hasret bahar yağmurları misali Sevda sürgünleri sarmış maviş gözleriniâ?
Aşkı yaşasa da hiç bir şeyin eskisi gibi olamayacağına inandırmış kendini ve masum çocuksu sevecenliğini yansıtarak rengi olanca yumuşatıp bir (ş) harfi ile emsalsiz duygusunu vermiş...
â?Neydi güneş huzmeleriyle ruha sızan Neydi cama vuran iki ıslak gölge...â?
Şiir buradan sonra derinleşmeye başlamış. Dipsiz bir kuyuya indikçe derinliğini anlamak gibi dizeler eklemiş ve hayal dünyasına göç başlamış.
(2)