Kuşku Sürgünleri
Hiç sinmedim öfke salınımlarında
Hiç ard dönmedim sevda kurşunlarına...
Bir komşu rüzgâr esmeli tende
Seslenmeli nisan aşk yağmurlarıyla
Silkinmeli tüm sevda artıklarından
Tutmalı hayatın aşk envanterlerini
Gitmeden gidemeden gözlerinden
Avuçlarımda yakamoz işveli ümitler
Gözlerim ufkun sır perdelerine asılı
Ruhum yelkenlere fora çekmekte
Molalarda mızrap dokunuşlar misali
Yüreğimde iki damla yaş...
Kahır yağarken konfeti niyetine akşama
İnleyerek haykırır çığırtkan veda kuşları...
Şarkılar matem turlarında
Bülbüller gül düetlerinde suskunken
Ürperir yokluğunun ateş sarmallarında
Keşke alıp düş dolanımlarımızı
Savursaydık mazi anlatılarına
Sen bir portre misali uzanmışken kumsala
Dalga dalga gelip işleseydim
Sevda notalarıyla hasreti
Bir damla yağmur
Bir de ben daha düşmeden gözlerinden
Bir ihanet rüzgârı dolanır
Kokum hala sıyrılmamış tenine
Kuşku sürgünlerinden...
Göğsümde saklıdır madalyonlar Ters yüz ederim her mevsim Dönüp bakarım uzaktan Hep aynı yakınlıktalar Güzergahım hasrete yol alır
Şimdi gururludur saçlarımda konfetiler Gözlerimden sen süzülür Aşktan yaralı Zamandan galip Anahtarım sevdadır benim
Melodiler mızrapla açılır Kurşun yaralarımı bestelerim
Naçizhane esintiler.. Saygıyla Işın Ergüney
Sevda kurşunlarına ardını hiç dönmemek gibi bir gözükaralık , kalemi aldırırsa ele , kelamı da düşürürse dile ....
Şair gider böyle sürgüne...
Tebriklerimi bırakır giderim...
/Kahır yağarken konfeti niyetine akşama İnleyerek haykırır çığırtkan veda kuşları.../
saygılarımla üstadım
deneme masasında tetik düşürmekte hayat belki biraz acı biraz kuşku ile kün sevdalara
saygılar şairim
Bir Nisan yağmuru yağmalı şimdi kaçmadan adam akıllı ıslanmalıyım Hüzünse hüzün, acıysa acı ne düşerse payıma kabulüdür kıldan ince boynumun
Bir gözyaşı düşmeli şimdi içime öyle diri ve öyle sıcacık dalgalanmalı bin yalnızlık
Saygılarımla.