Kutlu Gün
Ayrı yolların istikametiydik
gülüşlerine çiğ düşmüş şehirlerde
sözcüklerimizden türeyen birleşik şiirler yazardık
o kısır sokakların derebeyi ayrılıklarına
ne varlığımız tutunabilirdi zamana
ne de yokluğumuz bıkardı bizden
ve biz
birbirimizi kaybederdik acımasızca
gökkubbesine sığındığımız şehirlerin megapol yalnızlıklarında
gün ışığı senin kirpiğinde kırılırdı
rüzgar benim ellerimden esip geçer
dokunuşlarımı yağmura yazardı
yalnızdık işte
yalnızdık ikimiz de
uykular durmadan nöbet değiştirirdi kirpiğimizde
vakitlerin soyağacına asılırdı rüyalarımız
bir katliamdan kaçar gibi u/yanarak koşardık birbirimize
yaşam için
dilimizde dirençli bir umuttu hep
söylenmemiş o cümle
'gün bizim'
oysa ayrılığa takılı ayraçlardık ikimizde
ne gün bizim olurdu
ne de körpecik yüreklerimize bir damla aşk dokunurdu
ölesi tutardı şairliğimizin
sesimiz bile şiirlerimizden kovulurdu
vakit vurulur
yollar hep gitmeye koyulurdu
gelmezdin
gelemezdim ben de zaten
ayrılık bir daha öperdi gözlerimizden
ve biz ayrılırdık bize giden istikametimizden
kimse tutmazdı ayrılıktan nasır tutmuş ellerimizden
büyürdük
sınırlarına illegal yollar döşenmiş şehirlerin kursağında
ayrı ayrı ölürdük
aynı güne doğsakta
şimdi gün senin
haylaz bir gülüş devirsin gözlerin
sesim omzuna tünedi sevgilim
kutlu güne hoşgeldin
(ayrılık gibi zonkluyor sana olan özlemim / bana geciksen de kutlu güne hoşgeldin...)
kimse tutmazdı ayrılıktan nasır tutmuş ellerimizden büyürdük sınırlarına illegal yollar döşenmiş şehirlerin kursağında ayrı ayrı ölürdük aynı güne doğsakta
şimdi gün senin haylaz bir gülüş devirsin gözlerin👍
Kutluyorum yürekten güzeldi Züleyha hanım...