La
İdil'e...
Bu öykü Salacak sahilde başlar
Düzce'de nefes alır
İzmir imbatında Güneş’i
selamlar
Nedir unutmak ve nereden başlanılır?
paralel biçimler geliyor rüyalarıma
renkler karışmış
nereden başlar unutmak?
Newyork Köprüsü’nün
son iki yüz metrede
eğik
kaşları anımsatan
denize gömülü ayakları mı
dalga sesi mi
ya da
bir uzayıp bir kısalan
ve rengini bir türlü ruhumda tutturamadığım
ince bir telin kırığı mı?
Nedir unutmak
ve nereden başlanılır?
La ile başladım bugün
Meraklanma
La'dan ne piyano
ne de ince bir ses istiyorum
Kaptan Moncado ile
ilk ben gitmiştim
o ortaokul heyecanının Disneyland şehrine
anımsadın sanırım
üç kez kalbim durdu
kızım olmaz kipi
rüzgara ve yüreğe inat
bindirdi beni o trene
Yıldızları geçtik bir bir
bal mumu müze eşlik etti
bir kadran uzaklığı resimlere
Kaptan Moncado
sinirli
ve oldukça iri yarıydı
yüzyıla böldük seyir defterini
o kaz tüyü divitinden yazadurdu
Portekizli Fado söyleyen kıza
ben yazadurdum e/la gözlü sana
ve sana ait olan ne varsa o'na
İskele sancak
Atlantik
İber
Eski Kıta
Karadeniz Şile
Yordu bu yüz yıl beni
çay içmeliyim
bir de
Apolas Lermi
La/dan
Ya isteriz unutmayı ya da unutmak zorunda bırakır hepimizi coşkulu hayat. Her ne kadar olsa acımasız zaman her şeyin çözüm yoludur. Şiiriniz için yürekten tebrikler Cemal bey.