Lâ Öpüşleri
Ölümü avuçlarında taşıyan kadınlar gördüm
Kalp kapakçığında paslanmış gözyaşları biriktiren çocuklar
Ve ağlak sevişmelerin tükendiği yerde yeniden dirilen adamlar tanıdım.
Acı zihnimdeyken hayat boşluğundan kovulmuşluğum var
Bu yüzden yarım kalmış sevişmelerim en tutarsız soytarım
Öpsem, yetimliğim jilet kesiği gibi kırıp dökecek içimi.
Tanrı'm, acım
Sevgili ruhum, öğrendim ölmeyi
Bir saniye düşünmeden teslim olmayı da.
Esmer bir adamın yatağında aç kalmayı sahiplenip
Dünyanın odak noktasına sahte ayrılıklar bağışladım.
Güldü, üzüldüm...
Çelimsiz yaşam hikâyelerinde ağlaştık daha çok
O, bir geminin bel kemiğiyken
Kırık dökük filikaların çığlıklarına peşkeş çekildi umudum.
Binlerce sen gördüm
Tanrı'nın hayra yorduğu çelimsiz hikâye girişlerinde.
Aklıma ucuz ayrılıklar geldiği vakit anladım
Çoktan geceye dönmüştü gün.
O ağladı, öldüm...
Seni anlattım
Tanımadığım, sırf soluk almak için yaşayan kör zihniyete.
...
O ki, kanında ince bir sızı olan lâ
İltihap kapmış dudaklarını düşünüp
Kirpiğinde asılı kalan yağmurun şah damarından öptüm.
Sustu, içimde çocukluğum soldu...
Çok güzeldi Meryem. Adın kadar güzeldi...
Öptüm ben de... 👧
Meryem Ateş...Sayfanda hep bir günah kefareti,hep bir çocukluğa öykünme baş gösteriyor gerisi muamma.Sen hep Tanrı'ya bir veladeti sorgular gibi yaşanmışı,yaşanmayışa hayıflanmayı sunak addedip kefaret sayıyorsun.Sonra buna nasip aşka kısmet diyerek bugününü sorguya çekiyor,olmayanı görünce çocukluğa öykünüp içindeki tini solduruyorsun. Ve pekâla güzel beceriyorsun bu duygu alaşımını aksettirmeyi. Lâ hecesine çok defa rastgeldim sayfanda sanırım senin kelimende bu ,çokta yakılıyor,yaraşıyor kalemine. Ama bugün bu şiiri okurken acaba Meryem Ateş kabuğunu kıracak bir şiire kulaç atar mı dedim,bilmiyorum ama sanırım böyle bir beklenti içersindeyim. Trajikomik veya sırf komedi,tenkit üstüne yazabilir bu kalem gibi geldi. Çünkü tiyatral yanı var yazılanların, bazen bir sonat seyri gibi geliyor bana.Değerlendirilmeli derim.
Teşekkürler paylaşıma.
-Bir şiir geçti içimden, tutabildiğim /-Lâ-/
''kadınlar-adamlar-çocuklar'' girişin mozaik döşemeli, kurgu ahengini çok sevdim
-jilet kesikli sevişmelerin, tutarsız soytarılıkları -devrik yüzlü adamların, muamaları -oyunbazlıklar -çelimsiz hikâyelerin, ağlak zayıflıkları -gözlerinden kopan binlerce o'nluklar(aşklar)
ve;
-dudakları kırmızı -lâ-
suskulandım içinde solan çocukluğunun sol yanına
Baştan-sona bütünlük korunmuş Kutlarım...
Uzun zaman olmuştu bu kadar güzel bir şiir okumayalı! Derin bir parantez olmuş, hayatın satır aralarına! Kusursuz çalışma! Tebriklerimle efendim...
tebrik ediyorum.👍👍