Lacivert Gökyüzü...

Sızılı ürkek bir akşam
Ayrılık ezgileri çınlar gecenin koynunda...




Dilimde lal olmuş özgürlük türküm
Birde yarım kalmış sigaram parmak boğumlarımda...





Lacivert bir gökyüzü seçebildiğim
Düşmesini beklediğim bir çift yıldızsın en imkânsızından...




Kalemin sustuğu en derin duyguları taşır kelam
Birde yazamam ayrılıkları üryan kalır mısralar...




Geceyi yama yaparım düşlerime
Uzanır bir köprü gönül bağımdan kentine...




Bir haritadır kırışıklığı yüzünün
Her çizgide bir acı gizli yüzüme vurduğun...




Neydik, kimdik bilmeden
Sokağında buldum yüreğimi aniden...




Bir kırışıklığa adarım hayatımı
Bir dağ devrilir gönlüme sonrası fırtına işte...




Sazımı alıp elime dertli bir mızrap sesinde
Dem vurayım sahipsiz türkülere...




Rüyamda şiir olsun gözlerin
Kalemim kurşun atsın isyan dolu hecelere...




Adımı her söyleyişinde içimden kopan cesaret
Çöreklensin iyice çorak tarlamın nadide hüznüne...




İmkânsız gülüşler yerleşti sevmelere
Sabırdan yana ne varsa tüketti gece...




İkinci el bir sevda dolu sözlerin
İşportaya çıktı yalan sevmelerin...




Her plak ruhumda deprem
Her şarkıda sen her dizede yok olmuş bir ben...




Üşüttüğün alevlerin ortasından baş kaldırdım
Titrek ürkek ve çaresiz bir beden...




Yarın kaygısı taşımadan geleceksen
Bende filiz çok ah sen bir ışık versen...