Lal Ol Zaman....
Çıplaktım gün güneşin eteklerine saklanırken
Düşürdüm giyinik hallerimi baştan ayağa
Bir zifire takıldı gözlerim
Gecenin koynundan çıkıp ellerine düşmek isterim...
Alırım seni ucu yanmış acıların kucağından
Bir tutam aşk katarım tohumuna
Çıplak sevdalarımı/za kefen dikerim
Rüyalarda inletirim günahları usulca...
Sus soluklarken iliğime girmiş gölgen
Yılkıya bırakılır erk...
Bir poyraz doğar ucu siyaha uzanan dehlizlerde
Savrulur benliğim
Saçlarından esmek isterim.
Ne yana savurur rüzgâr hoyrat esmerliğini
Kaç kırbaç izi bırakır Azrail yalan sevişmelere?
Günahların koynunda ibadet eder mi sevaplar?
Tebessüme gömülen kaç yalan var koca ömre sığmayan?
Sus şimdi zaman bizden yana bir ayağı çukurda ihtiyar...
Songül Karadağ & Fatih Erol...
Ne yana savurur rüzgâr hoyrat esmerliğini Kaç kırbaç izi bırakır Azrail yalan sevişmelere? Günahların koynunda ibadet eder mi sevaplar? Tebessüme gömülen kaç yalan var koca ömre sığmayan? Sus şimdi zaman bizden yana bir ayağı çukurda ihtiyar... Keyif alarak okudum. Finalin tadı ise damağımda kaldı.
Mısralara yüreğini giydiren arkadaşım..
şiir adına kutlarım kalemini..
Songül gecemin şiiri bu oldu..harika dizelerin için kutlarım seni👍👍
aBLA gönlünüze sağlık çokk güzel olmuş gece gece iyi bir şiir okudum artık güzel uyurum..😊
tebriklerr😙
Kızmış gibi,
Dozunda sitem eder gibi.
İki yürek aynı anda hissetmiş.
Şair budur işte, ayrı hissetsede aynı yazar daima.
Bir solukta bitti.Oysa Songül Karadağ TAŞTAN şiirleri daha uzayıp giderdi, öyle alışmıştık.
Ağbisi, kızmadın dimi? Bazan kısada olsa öz oluyor, tıpkı bu şiir gibi.
Kutlarım sizleri.