Lina

sol yanım sensiz kaldığında anladım
yüreğimin vurgun yediğini Lina
geceler ne de efkarlıymış meğer
günlerin suratından düşen bin parça
dün
önceki günün hesabında
yarın
bir sonraki günün,
ben ise sensizliğin girdabında
bilirsin
hani sevdalara sırdaş arnavut kaldırımları var ya
ayaklarıma takılıyor birer birer
bilmiyorlar ki benim düşme vaktim
bir tek gözlerinden düştüğüm vakittir Lina

inan saçak altlarına kaçmadım Lina
yağan nisan yağmuru çünkü,
hırs yok,
efkâr da...
yudum yudum içiyor zamanı
çekingen bir gelin gibi
elleri kınalı,
sürmeli gözleri..
usul usul yağıyor yağmur
saf mı saf
beyaz mı beyaz?
o bile yıkamaz sensizliği Lina

dinle!
bir rüzgar sesleniyor öteden
yoksa çam hışırtısı ses mi verdi Lina?
iki göz yaşı damlası süzülüyor
yokluğuna mahkum gözlerden
başı yine bozuk gecenin Lina
sokak lambasının sarı ışığından saklanıyor,
zifirinden demleniyor
ve de ağlıyor
lakin ya bir ay ışığı vurursa cemaline
korkuyor bundan
ben de korkuyorum Lina
gerçek bu diyecek yine
bir tokat gibi vuracak gecenin yüzüne
kalk gidelim
kalk!
bak görüyor musun?
gelen şafaktır
şafak...

ben susuyorum ömürlük,
bir tek ciğerim susamış çok mu Lina
kan/a kan/a içsem gözlerini
yine de kesmez hıçkırıklar pususundaki bedenimi
bu kaçıncı evresidir yokluğunun
kaç katman üstüme kapandı dünya
inan
sicimle boğuyor sessizliğin beni Lina
ahh!
bir tek
bir tek nefesin
iflah olmaz sevdama yeterlidir
ya da
tekil bir sözün

öylece dinliyorum
bir kadın sesi mi duyduğum
yoksa her vakit avuçlarımdaki sensizlik mi Lina?
hem sağımı hem solumu sobeledin
ay taşına vursam başımı
sen korkma
sadece sızıntıdır düşen kan
hani nerde dilek ağacına bağlı sevdan
kim çözdü bu esareti
kimdir as
ben miyim sana figüran Lina?

sus Lina!
şimdi
paramparça duygularla sırdaşım
dönüp baksam geriye
yalpa vuruyor ayaklarım
çözümsüzlük ne zor şey
varlık; doğum...
yokluk; ölüm...
bu kadar basit mi Lina?
unutma ki
yap boz değil yaşam
dudaklarından düşen benim yazgım

biliyorum
parmak uçlarında yürüyen bir sevdalısın şimdi Lina
tozlu defterlere sakladığın anıların
kim bilir kaç asır gizli kalacak
kaç yıldız kayacak gecenin gözlerinden
kaç dilek saklayacak gizemini Lina
yol uzundu
daha da uzayacak
sen giderken
geriye dağ reyhanı tütsülü anıların kalacak
işte o zaman bir şafak vakti
telli turna bozkır ayazında ölüme düşecek Lina
gün doğumları sancılı
gün doğumları kederli olsa da
bir haziran sabahında
kızıl bir gelincikle doğacak sessiz,
sensiz

ve de kimsesiz

bense bir tek gözlerinde susacağım Lina...

10 Nisan 2011 36 şiiri var.
Beğenenler (19)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (19)
  • 13 yıl önce

    "geceler ne de efkarlıymış meğer günlerin suratından düşen bin parça"

    Burası dahil tamamiyle çok güzel...

    Asıl biz size teşekkür ederiz güzel bir şiir okuttuğunuz için..

    Tebrikler şair👑

  • 13 yıl önce

    Aşkıma eşkiyalar dadandı Lina! Tetikte bekliyor bütün kelimeler... Bir tek gülüşüne dayanamaz, boşalır üstüme kurşuni cümleler... Ceylan gözlerini gözlerime dikipte, gönlüme attığın kaçınıcı yanlış düğüm bu, saydın mı? Bakmasını bilmiyorsan kapat gözlerini Lina! Karanlığında duy sözlerimi... Dibe vurmuş olsa da münzeviliğin, suçlusu sen değilsin hırçın denizlerin...

    alıntı

  • 13 yıl önce

    şiire gösterdiğiniz ilgi ve inceliğiniz için teşekkürler sevgili hocam, saygılar

  • 13 yıl önce

    bu uzun şiir bir solukta okutuyor kendini..ne zaman sona geldiğini anlamadan...final yine çok güzel....kutluyorum..sevgiler..👍👍😙😙👧👑