Marika
oryantal yapraklar geçiyor sokağından biraz sarı
iliklerine kadar ıslanan taş duvarlar yosun giyinmiş
sokak sokak çoğalıyor veba-li ömrünün
bulutlar kolera
köklerine kireç dökülmüş ağaçlar gibi bir mevsim ertesi
kiraz dudaklarını ısırıyor konser afişlerinde Marika
ve şehir kanıyor
sokaktan alınan kitapların önsözünü yırtıp attın ateş mağralarına
not düşüyor içi çürük bir kalem
-toprağım soğumadan okuma-
bilet alan insan telaşı istasyon kapıları
yağmurdan ıslanan kadın saçı dökülüyor peronlara
düşman yalnızlıklar geliyor kömür trenleriyle
gözlerimden habersiz ağlamışsın Marika
baston şekeriyle kandır içindeki ihtiyar çocuğu
maviye boyanan kuşlar uçmayı unutmuş
koparılan takvimler anlatıyor bu gidişi
kapalı zarf içinde noktalarını yolluyor şairler
yıkılmış köprülerden geçiyorsun Marika
kokundaki ağaç köklerini getiriyor rüzgâr
sen gittin ya
harabeler hâlâ duruyor
kasım intihar ediyor
kaldırımlara çicek atıyor eylül cesedi
avuçları öpüşüyor aşıkların gülhane parkında
ekmek kavgasında bütün kuşlar
çok yaşamış insanlar var emekli caddesinde
sen gittin ya Marika
gerdanından aşağı attığın şiirlerden haber alınamıyor
suzinak makamında eskiyor sesin
dudaklarınla öldürdün öpüşmeleri
hangi ormanın ağacı altında gömülü bedenin
sen ne güzel bir cesetsin Marika...
şimo'ya sevgi ve teşekkürlerimle.
sen ne güzel bir cesetsin Marika...
ve sen ne güzel bir şiirsin ....👍