Mart Masalı
İyi ki mavisin aşk
Kaç mum üflemeli uğruna
Kaç nazar boncuğu astım baş ucuna
Yokluğunun tarifi
Yatağın en soğuk köşesi
Sana yumuyorum gözlerimi
Uyuyamıyorum
Seni yazıyor masal kitaplarım
Sen yakışıklı kurbağam
Öptükçe prensim oluyorsun
Ben çirkin ördek yavrusu
Seninle bir kuğuyum
Kuleden saldım saçlarımı
Tut ucundan sıkıca
Gel yukarı
Sendeymiş meğer
Camdan papucumun diğeri
Şömine başında
Aşkının külüne belenmiş
Bekliyorum gir içeri
Yasak kentin mızıkacıları
Aşk konserleri veriyor
Yüreğin yüreğimin üstünde
Canın canım(ın) içinde
Serenatı korsanlardan çalıyor...
Çocukluğumuzun (ki hala geçerli) masallarını dile getirip Sevgiyi anlatmanın tadını aldım. Kalemi kutluyorum.
Aşk masaldır ya masal gibi bitse sonu. Tüm masallarda aşıklar güzel sona erer, kötüler de cezaya çarptırılır. Oysa gerçelk yaşamda aşk sevgiliyle kavuşma anında çarpışır. Dünya' aşık Ay'ın Dünya ile kavuşmasını bir düşünsek yeter. Güneşe'e aşık Dünya'nın Güneş'e kavuşması n e kötü değil mi. Yok aşk masalda kalmalı. O çocukluk düşleri bizi renkli rüyalarla uyutmalı. Tebrikler,Feyza Hanım, ne güzel Masal istifi bu dizeler.
Canın canım(ın) içinde Serenatı korsanlardan çalıyor...
şiirin kopuş noktası çok güzeldi👍👍
"Canın canımın içinde"
aşk sözlüğümüzde yerini alan nefis bir betimleme artık bu
masalsı sesleniş..
hoş bir tat bıraktı şiir çok az da tebessüm.
TebessümümKalsın..