Matruşka Aşk

ne zaman içime baksam
seni görüyorum gözlerimin ardında
ah benim matruşka aşkım
açıyorum yüreğimi
açıyorum
bir daha ve bir daha
yine seni buluyor hoyrat ellerim



çocuk gibi ağlıyoruz ikimizde
yaslanmışız ömrümüzün geçmişine
yakarak bu şehrin ucunu
inadına denizi çağırıyoruz başkente
mavi bir yolculuğa çıkıyoruz seninle



martılar peşimizde
gece üstümüze ay örtülmüş
gözlerine uyku oluyorum
gözlerimde uyku sensin
güneş erkenden kalkmış bizi seyrederken
bir şiir gibi asıyorum seni tenime



artık
ismim yok
cismim ellerinde
gölgendeyim rahat ol...

23 Şubat 2010 167 şiiri var.
Yorumlar (9)
  • 14 yıl önce

    ne zaman gelsem ; eli boş çıkmıyorum bu sayfadan 🙂 yine çok beğenerek okudum özgündü ve yaratıcıydı ...tebrikler ve sevgiler

  • 14 yıl önce

    tebrikler👍 hayallerin gerçekleşmesini diliyorum kutluyorum

  • 14 yıl önce

    her şiirinde yeni bir yolculuğa çıkıyorum feyza...

    bu da çok hoş bir betimleme...anlatım zaten çok çok güzel...

    sevgiler.

  • 14 yıl önce

    güzeldi... keşke açtıkça tam tersi büyüse aşk👍👍👍👍👍

  • 14 yıl önce

    Büşra matruşka bebeklkendisi arasında ne güzel bir ilişki yakalamış. 'ne zaman içime baksam seni görüyorum gözlerimin ardında ah benim matruşka aşkım açıyorum yüreğimi açıyorum bir daha ve bir daha yine seni buluyor hoyrat ellerim'

    Matruşka yasak aşkları simgeleyen bir oyuncak bebektir. Özel olarak şekillendirilmiş ve boyanmış bir tahta bebektir, Matruşka ; değişen sayıda, kendisinin küçük kopyalarını içinde saklar (şairin sakladığı gibi). Kopyalar tek sayıdadır çünkü Ruslar tek sayının uğurlu olduğuna inanır. . Bu oyuncakların ilk olarak Moskova yakınlarında, bir Rus tüccarın köyünde imal edildiği bilinir. Bu tüccarın Matrena adında çok güzel bir Rus köylü kızı sevgilisiymış. (Bu ismin sevimli şekilde söylenişi 'Matreşa'dır) Bu kızın adını tarihe geçirmek için, tüccar bu ismi oyuncağa vermiş. şimdi dile gelen aşkı irdelersem yasak bir aşk mıdır, yasak olan o kadar geniş bir kavramdır ki, aile izin vermez, bir yığın engeller vardır kavuşulması olanaksız... 'güneş erkenden kalkmış bizi seyrederken bir şiir gibi asıyorum seni tenime' düşündüren ise 'cismim ellerinde gölgendeyim rahat ol...' sanırım fotoğraftır cismin gölgesi olan.. Güzel bir şiir Feyza hanım, tebrikler.