Meze Tabağında Sunulan Sahte Bir Varoluş Olmalısın Sen!

Ancak !!! Gök/yüzüne Ulaşır Bu çığlığım

Üç kuruşluk meze yaptınız
Sofranızda,
Bakir dostları,
Bakir olmaya yeltenen aşkları,
Sevdaları......
Karnınız doydu mu bu son yemeğinizde?
Kanınız dondu mu ki?
Nafile.....!!!!!!!!!!!!!
Ordövr tabağınız tam da istediğiniz gibi miydi?

Meze diye dillendirdikleriniz
Ve aşk ile yoğurduğunuzu zannettiğiniz ve belki hile ile yoğurduğunuz....
Sesli,sözlü,şarkılı,ardıllı
Zamansız kelamlarda.
Neden hep yalanayazdınız?

Meze, meze olacağını bilseydi...
İnan(ın) kusardı kendini kendinden.....

Hayat devam ediyor,
Başkalarının tanımladığı bataklıklarda...
Ve kaçınılmaz sivrisinekler,
Küçükmüş,küçücük daha da....
Hem mi/denizi bulandırıyor...
Hem de canınızı yakıyor,
Bilmiyorsunuz.......

Küçük tezgahlarda,
Büyük oyunlar dokuduklarını
sananların,
İlmekleri bir bir sökülüp,çözülürken,
Siz nereye sığınacağınızı bilmiyorsunuz.

Keşke biri söyleseydi,
Bir aldanış "gemisinde","hülyasında","rüyasında",
Onulmaz yaralara ramak kaldığınızı...
Ve o uçurumları bir daha isteseniz de bulamayacağınızı.
Biri söyleseydi keşke size!

Ölüm size haram,
Yaşam mecburi borcunuz!
Bir kere Tanrı'ya üstü kalsın dediniz nasıl olsa,
Öte yandan yaşamak da istiyorsunuz,
Ama bu bulanık sularda,denizlerde değil,
Sıcak,sıcacık,
Güven veren
Derin,sığ olmayan limanlarında
Koyların,kumsalların kenarında,
Hep kendin(iz) ağlıyorsunuz!!

Özlediğiniz onca şey varken,
Dillendirdiğiniz?
Neden deniz?
Neden huzurlu bir ağaç gölgesi?
Bunu ben de bilmiyorum.
Lütfen psikiyatristinize sorunuz.....
......................................................................
......................................................................

Birkaç ürkek güvercin şahit oluyor yaşına,
Gözlerinden akamayan....
Ve bir de ertesi olan,
O garip telaşına.......

Kendi kendine mırıldanıyorsun,
"Bu dünyaya ait olmamalıyım"ben",
O zaman "Yok olmalısın diyor,bir ses"
Acı;
Acı acı tüm gerçekliği yüzüne,yüzünden çıkmayacakmış gibi boyarken.......


Hayat güzel olsun istedin...
Hayat şen olsun.....
Hayat
birbirini sevenlerin hayatı olsa da olmasa da,
Ve bu çembere dahil olamayanların bile,
Kendilerine hak görülen küçük sevinçlerle avunduklarını,
Var olduklarını bilirken,
Farkediyorsun hayat denilen bu dünyanın,
bu ömrün ne kadar da hoyrat olduğunu!
Yeniden.....
Hayat hiç payını almamış affetmekten,
Hep cezalandırmaya yontmuş kendini......

Beş para etmeyen kan emiciler,
Kan bitince söyleyin,
Ne emecekler ???

Kansız kalmak istiyorum,
Cansız...
Öylesine...
Yok olmak yeğdir inan,
Yaşamak yerine,
Bu adını bile henüz öğrenmediğim,öğrenemediğim,
Bu ülkede,ülkelerde..........!

Ben hayatı saf ve lirik bir şarkı gibi yaşamaya çalışırken meğer,
Tamtamlar çalıyormuş yanıbaşımda.
Bunu bilmemem,bilememem!!!
İşte o kadar "abesle iştigal"!!!!
Benim masumluğuma verin gitsin....
Kafanızda böyle bir kavram varsa eğer,
Ki ölsem de,öldürsem de kendimi.
Sizin için değil,kendim için seçeceğim ölümü.
Öyle ya da böyle
Çünkü siz ölmeye değmeyeceklerdensiniz!
ve şimdiden benim için "HİÇSİNİZ"!

Arsız açgözlülüklerinizin peşinden gidin...
satın kalplerini ,
sarrafların değer biçemediği o küçük sandığınız insanların.....
Sandığım sahte onaylanmalarla,
sahte sahte gülerken gözlerime.....
Gözkapaklarınızın ardı mastürbasyon gözyaşlarıyla dolarken,
Yüzünüze tüküreceğim!!!!!

Hayatı bırak samakmış kendi haline,
Akıp gitseydi özgür bir nehir misali öyle,
Kendi halinde......
Ama o sulara kattığınız sahte renkler,
Yüzüme vurduğunuz,vurulduğum
Ve yüzüme çarpmasına izin vermediğim
Sahte gülücükler,
Artık yüzümde değil!

Son insan bataklıklarında boğulsun,
Kelam bilmeyen yürekleriniz!!!!!!
Ki soğuktular.....
En az ikiyüzlüydüler,
Onlar da soğusun!!!!

Bir şiirden anlam çıkarmaya çalışmayın,
Çıkarsaydınız zaten,
Ya da çıkarmaya çalışan siz olsaydınız,
Bilin,
Bu şiir,
Hiç yazılmayacaktı ...

Üzgünüm,
Gerçek acılar sizin olsun,
Yalancı ağlama duvarlarında,
Yüzünüzü tokatlasın acının tanrıları....
Sizin için dua edemem!,etmem....
Varsanız da,yoksunuz benim için.
Ben "yok" insanlara
Tamah etmem.



................................................

Ben varken,siz yoksunuz.
siz kendinizi varsaydığınızda bile yoksunuz!
Yoktunuz!
Yoklama öyle söylüyor,
Yüzüm heyhat yine gülüyor.....
YOKSUNUZ!!!!!!!!!!!!!


27 şubat 2010............
G.A.
Ne biçim öfkeymiş bu,ne biçim isyan......Kendi kendime şaşırıp kaldım..

Yaşam zormuş meğer,
Yaşam zorlaştırılıyormuş meğer,
Kalbi/kalpleri balçıkla sıvanmış,
Kötülüğe bulanmışlar "adına"
Kalbi var dediğimiz insan(cık)lar,
Nefes alıp verirken,
Ki Onlar yaşıyor zannettiğimizden...

Anıları olmayan,
ya da anılarını hatırlamayan,
Zavallı,küçücük,acınası
Küçük insancık(larken)

İnan(ın) kusardı kendini kendinden!

28 Şubat 2010 244 şiiri var.
Beğenenler (10)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (11)
  • 14 yıl önce

    şiire hayran oldum...çok güzel zevkle okudum...yüreğin susmasın gülgün