Mihir...
/Kabahatten sayılan sevmelere bile alışamamışken daha
Güneş içimden batıyor bu akşam;
Bilinen tüm kuralları ihlal edercesine.../
Alfabenin tüm hüznüyle
Ruhuma ördüğüm duvarlara
Gidişini nasıl yazdığını izliyorum.
Suskunluğun alacasına bulanıyorum
Karşımda oynaşan yakamozların ahengine düşerek...
Ve zamanaşımına uğramış sevdanın
Yeniden var olmasının imkânsızlığını bilerek.
Gidişinle
Yoksullaştım nicedir;
Bir suskunluk oturdu boğazımın tam orta yerine
Sorma gitsin.
Kulağıma okunan isim kadar eskide kaldı
Biriktirdiğim tebessümler.
Yıkılan şehirlerimin
Yakılan tüm umutları adına
Ve yüz sürdüğüm özlemlerinin hatırına.
Ayağıma dolanan sıfatsızlığımla
Ben bile unuttum ismimi.
Zikretmesin âlem
Senin dillenen ismin bu yıkıma yeter
Gözlerimi kapattığım intiharlardan
Arta kalan kanla çizdim zihnimde kalan suretini
Ve bil ki
Bu şehrin iflah olmaz susuzluğudur
Tekil sohbetlerimin
Ayna yansımalarını dost edinmesine sebep...
Karanlığın içinde kaybolacağını bile bile renklerin
Gitmelerin acizliğini sürmeseydin keşke efkârıma.
Yeni anlıyorum;
Her seferinde biraz daha incinirken sensizliğim
Elim kolum bağlı
Dilim tutuk
Ruhum...
Güneş ışığından mahrum sabahlarda
Ellerimin ağrılarına saklamaya çalışıyorum çaresizliğimi
Ağlamadan ve isyan etmeden bildiğim inançlara
Tövbe tutmaz umutlarımın kargaşasında
Yokluğuna aldırmadan
Kırıklıklarımın sağdıçlığına sarılıp
Bildiğim tüm kelimeleri adına nikâhlıyorum;
Mihri, canım sayılsın bundan sonra.
Mayıs'2009 Aydın....
Yokluğuna aldırmadan Kırıklıklarımın sağdıçlığına sarılıp Bildiğim tüm kelimeleri adına nikâhlıyorum;
Mihri, canım sayılsın bundan sonra.
YÜREĞİNE SAĞLIK CANISI 👍👍👍👍👍👍👍👍👍