Mor Bir Türkü
Sağanağa mı büründün
Üşüdün mü
Boş ver be şirin kadın
Hep üşüyen bir akşam olacaktır
Bak rüzgârım şimdi körfezin göğün de
Sen bekle ben zamanı taşıyayım sorgusuz bir yarına
Sonra
Poyraz gelsin kış olsun zaman
Takılsın yakamoz balıkçı ağlarına
Ben sarhoş
Ben şair
Ayıklarım kelimeleri ağlardan
Ama yağmur muhakkak düşecek saçlarına
Bulutlar toplanacak göğün de
Gelecek ince bir sızı oturacak yüreğine
Sakın üzülme
Gelse de aydınlık
Bahar sabahı olmuştur artık
Gözlerin de koşan çocuklar
Papatyalar sümbüller
Ilık bir ses dokunurum ellerine
Sonra düş olurum elbet
Düşerim bir geminin güvertesinden
Karışırım yeşile maviye
İyi ki geldin
İyi ki varsın
İyi ki karıştın bilmeceme
Çözmem merak etme
Ben gülmeyi öğrendim
Senin sayen de
Taşımayı da öğrenirim
Eylül&Mor okumadan geçemeyeceğim iki sihirli sözcük🙂
Yaşanacaksa yaşanacak sonu ne olursa olsun..
👍👍 Kutlarım..