Mor Glayör
(Bir kadın en cok aynasıyla konuşur...)
Yüzün sığmıyordu o şehre
Orantısız özlemek gibiydin bilsen
Rüzgarın susma biçimin de ellerin
Güz renginde sıcak
Sarı bırak gel eylülü
işte Ekim betimlenmiş şair lifi
Ruhum göçebe bir martı sen yeşil
Bir dal köküme su sızdıran gül
Yurtsuzum üstelik çıplak
Üşüdüm durma öyle t_uzak
Çatladı kirpiklerim bak
Gözlerim yontu silinmiş gamzelerinde
Kendime dondum sana bakarken
Güzel bir gün be
Acıyı şurda burakıp
Özlemi orda
Giydirip hasreti bir çöle
Yağmur olmalı
Sonra güneşin alnında oturmalı
Adresini yakmalı ayrılıkların
Sen gelmelisin belleksiz bir hayal
Kuş uçumu üç şehir dördüncü
Bir bilsen nasıl bir aşk kuruyorum sana
Ten yanılmaz diye susuyorum
Deliyim gecenin bir saatinde firar
Esrik bir kadın öpüyor aklım duruyor
Her adım bir şiir ah çıplak sokağım
Bir kalem bir kağıdın içinden geçiyor ayaz
Dün diyorum anımsa bu gün
Saçlarına gece birikince çağır beni
Gelirim üşüyen bir nehir gibi...
yağmur olmalı,
çalmalı güneşi,
aynalar kırık kimi ,
adresi yakılmış ayrılık gibi,
Saçlarına gece birikince çağır beni Gelirim üşüyen bir nehir gibi...
şair gibi,
güzeldi
sevgiyle kalın...
Saçlarına gece birikince çağır beni Gelirim üşüyen bir nehir gibi...
evrensel boyutta,içi dönük olmayan şiirler çıkarıyor şair..
alıntıladığım söz dizilimleri finalin nasıl olması gerektiğini gösteren birer derslik...
gecenin bu saatinde ne iyi geldi bir bilsen..
Eyvallah abi..