Mor Salkımlı Evleri Vardı
Sen böyle miydin eskiden
Genç kızlar sıraya girerdi,
Çeşme başında gezerken.
Köyün yakışıklı genci,
Güçlü yağız delikanlısı,
Kır atına vurdun mu kırbacı,
Selam alırdın herkesten.
Gönül verdi komşu kızı Hasan'a,
O da köyün bir tanecik güzeli,
Örgülü saçlı kalem kaşlı sürmeli,
Yürekleri gönülden sevdalı,
Gizlice buluşurlardı dere kenarında,
Onlara engel olanların inadına.
Verdiği beyaz gülü takardı saçlarına,
Nihayet duaları kabul oldu,
İki gönül kavuştu sonunda,
Üç gün üç gece düğünler kuruldu.
Ayşe mutluydu Hasan'ın koynunda.
İki oğlan bir de kızları oldu.
Erkek çocuğu yoktu soyunda.
Mor salkımlı evlerine mutluluk doldu.
Refah içinde yaşadı karı koca.
Yıllar kovaladı birbirini,
Vefakar eşini verdi toprağa.
Çocukların hiçbiri gelmedi yanına.
Canım diyen dostları çekti ellerini.
Hasan Dede kaybetti her şeyini.
Kimse kalmadı köpeğinden başka.
Yığıldın kaldın artık oturduğun taşta,
Reva mıydı yalnızlık sana bu yaşta.
Güvendin bir zamanlar varlığına,
Şimdi muhtaçsın bir karış toprağına,
Ormanın kuytu köşesi yurdun oldu.
Takatin kesildi rengin soldu.
Bu halin insanlara güzel bir ders oldu.
Şiirimi incilerle taçlandıran Şiirkolik Ailesine çok teşekkür ederim.
Her şey bu kadar güzel giderken neden böyle ters döndü hayat birden. Aslında bunlar olağan şeyler ama senin şiirlerin hep güzel başlar güzel biterdi masal gibi. Şairem, özlemişim kalem dokunuşlarını. Kutluyorum candan...😙😊😕👍👍👍👍