Mum
sarhoş yaşanır
en afili yalnızlıklar
kuru bir ağaca yaslanıp mecburen
yıldızları koyup üst üste ve sayınca gecenin ışıklarını parmaklarına yapıştırıp
eksiltince hele o makus kaderi
kederin üzerine sürünce yeni kurduğun cümleleri
şarkıları bir de
soluk akşamlar düşürürsün
ceketin astarını eskitip
delik deşik hayal koşar senden önce o gölgelere
saklanır saklanacağın köşe bucak çukurlara
kızgın kumlar örtünce mezar gibi
gece
misal
o gece
kış türküleri söyleyince hele
iklimini kaybedersin ağustos'ta
şafağa beş kala
ölü doğar o gün güneş
ana rahmine kör düşmüş yetim misali
ayakları çarpık
elleri yoksun
dili tutuklu
sağır
el yordamıyla çalınır o gün kanunlar
karanlık güfteler
uçuşmuş notalar kuşanır porteler
ölür vadesi dolmadan şehir
sokaklarında mahcup rüzgar
eşiğin dilsizi söyler o gün ezgileri
dudakları kıpraşmadan
müdavim bir kapı kapanır
hayaller üzerine
perde iner
mum söner...
çok hoş, içten, akıcı dizeler.saygıyla...👍