Nasıl Diye Sorma Bu Şiirle Anlatıyorum / Sevdin mi

Sevdinmi, kökünü salacaksın sonsuza,
Sevdinmi, utanmayacaksın adımlarından,
Sevdinmi, güneşe kadar seveceksin,
Sevdinmi öyle deli gibi,
Yalansız seveceksin...

Söylesene,
Tek bir açıklaması yok mu yüreğindeki ses de?

/Acizliği dermez ahkam,
Anlam değil midir sözcüğü hatırlı kılan.../

Yüzyıllar tüketir toprak emeğine
Bir kere kök saldın mı hücrelerine
Özenle saklar seni...
Ya bırakıp gidersen diye düşünmez
Bilir ki sımsıkı bağlısındır ona,
İliklerine kadar sensindir hecesi...
Besler, büyütür
Uslanmadan, utanmadan, bıkmadan sever seni...
Bir parçanı alıp götürseler de ulu çınar gibi,
Unutma kök salmışsındır bir kez
İstesen de koparamazsın izini...

Söylesene,
Bir kere tadılmış teni unutur mu yüreğindeki çocuk sesi?

İşte böyle,
Sevdinmi, kökünü salacaksın sonsuza
Sonsuza kadar seveceksin
Eceli gelince gidiştir ya vakti
Bittiğinde bıraktığın filizleri umursayacaksın...
Söylemiş miydim?
Yolumdan her geçenin izi var bende
Düşürülüp kırılsam da, sevilip okşansam da
Her insan bir kazançtır kalpte...

/Dudaklardan dökülen ahları es geç gönül,
Aslınmış gibi sev sende.../

Virana yolların kahrını çekerken
Ayağına takılan çakıl taşlarının acısından yılgınsan
Var çık git öyleyse
Belki başka bir seferde dalgasız bir deniz çıkar nasibine
Yaşamaktan korktuğun her ne varsa
Bırak, geride bırak tüm servetini...
Ama böyle değil
Güç ister sevgi, yürek ister
Takılıp düşsen de, boğulup nefes dilensen de
Eğrilmez önünde
Dimdik seni kuşanır, kuşatır sevgi...

Söylesene,
Zorun şerbetinden içmeden kolayı sever mi yüreğindeki çocuk sesi?

İşte böyle,
Sevdinmi utanmayacaksın adımlarından,
Gocunmayacaksın...
Bin defa da olsa yürüyeceksin inançlarında
Bin defa tökezlesen de aldırmayacaksın bozgunlara
Söylemiş miydim,
Gel demesen de bekleyeceğim sevdam
Tutma desende elini bırakmayacağım dost
Aldırmasan da sana baharları getireceğim papatya
Küssen de seni büyüteceğim çocuk
Bütün güvercinleri vursan da sana inanacağım barış
Bitsen de seveceğim insanlık
Seveceğim, hep seveceğim özenle...

/Cefasız gerçeği neyler ki ömür,
Aslını yüceltip vefayla sev sende.../

Güne yağan çiğ tanesinin
Yansımasında görürsün güneşi
Hele bir de gelincikse teni...
İçene sığdırabildiğin kadardır hayallerin
İçine sindirebildiğin kadardır gerçeğin
Neler geçer ya aklından
Yaşamayı içine alabildiğin kadardır sevgi,
Sen kadardır...

Söylesene,
Kainata sığmaz mı yüreğindeki çocuk sesi?

İşte böyle,
Sevdin mi, güneşe kadar seveceksin,
Güneşe kadar...
Yanacak tenin alev alev
Hırpalamadan tutacaksın sıcaktan kavrulan ateş böceğini
Ah gecelere bile güneş yağar sevdinmi...
Söylemiş miydim?
Güneşi tuttum bu gece tam da kamer saati
Gözlerin aktı içime sarı sıcak
Özledim sanki
Çok özledim, kaderi alnıma yazmayı unutmuş sevgili...

/Nefreti yakıp ıhlamurların gölgesinde
Sabrı deren Rab'bim gibi sev sende.../

Sevdinmi;
Öyle bir seveceksin ki
Bal olacaksın yarin gamzelerinde
Tat olacaksın dostun kahvesinde
Gül olacaksın dikenlerinden sıyrılmış
Renklerini saklamayacaksın umutlara
Çocuk olacaksın bugüne hevesli
Sevdinmi, umarlı
Sevdinmi, yarınlı
Sevdinmi, coşkun sarılacaksın anlama...

Sevdinmi, sonuna kadar
Sevdinmi, imanın gibi
Sevdinmi, ömür gibi seveceksin...
Sevdinmi işte böyle
Çıkarsız seveceksin...

/Tarifi caiz midir ?aslı' gibi bir kalemde
Sureti zamansızdır ?aslıymış' gibi sev sende.../


***
07 Temmuz 2009/İstanbul