Nazendi Hayat
...
bu da unutulur
deşe deşe yazdığım satırda küllenir
kimbilir
belki bir gün yıkılır benliğime taht kuran suretin
burasında
-da değilim hayatın
kırk yıllık akşamıma sabahıma ne mülayim anlar sığdırdım, inan
satır satır böldün de beni
kızılcık şurubu içti tabiatım.
dağlarını yıktı hayat
ellerimi süsleyen çiçeklerini soldurdu bir bir
bildiğin yirmi dört saatini
-biz böyle görmedik kadranına çektim ruhumu
ekmeği dizerek su içirerek
inledim
doymadı
kanmadı hayat
-Tanrının kestiği parmak acımaz
iftar vakitlerine sürdüm kederlerimi yine de işte
burasını da geçtim vallahi
lakin asaleti olmalıydı hicranımın da
bulanık sular akıttı üzerime...
annesi yok
ki
yenemedi hayat .
kahretsin kır zincirlerini de gel
ille de gel deryadan
arınmama sebep....
Yaradanın emaneti ne olur çık gel !
kurtar beni bu azaptan
umduğum medet çöreklendi kırk yıllık nefesime,
izler taşırmış ya hayat, olmadı işte
dalga dalga ezdiğin göğsümle bayrak salladım göğe
ödül verecekmiş Tanrı / güvercinin kanatlarına hayal iliştirdim hüsranımı görmedi kimse
özüyle
geldiği gibi gitti her şey de
bir sen silinmedin şakağımdan
alnımın çizgilerine mıh gibi oturan namus belam ama zaman
kış bahar neler geçmedi
ki
bir gün kimbilir unutulur semaya değen başın
imbatım bakışların
sana yıldızım derdim bir gün söner ışıklarım
dizginlenir boşluğa bakan ellerim
yüreğime sus demeyi öğretirim, kimbilir
sus!
kazma kürek
adım adım ölüm.
ama şu kesin
küstah sevdan benden önce gider siner kabrime
ne gelir elden
adam gibi sığamadın ömrüme..
Kahırdın hep be adam !
"adam gibi sığamadın ömrüme...Kahırdın hep be adam !"
... Öğrencilere Doğaçlama Dramatizasyon dersine giriyorum... Belli bir konu veriyoruz, onlarda canlandırıyorlar... Serbest çalışma... Sevgili olduklarını bildiğim bir çifte, -dargın - oldukları için boşanma konusunu verdim... Çıktılar sahneye oynamaya başladılar... Süreci anlatıyorlar... Erkek sordu " ne yaptım ben sana, boşanmak istyorsun" Kadın cevapladı " hep kahırdın hep..." Erkek atıldı hemen "madem öyleyse neden şimdiye kadar bir tek beddua etmedin bana" Kadın cevap verdi " ettim etmez olur muıyum hiç... ama ne bileyim beni aşkından kahredecek olanın sen olduğunu"...
adam gibi sığamayan bir ömrün , telefasi mümkün müdür bilinmez ama , aşk mümkündür hala, kahrolan kalplerde...
teşekkürler paylaşım için...
Aynen bana yorumunuzz gibi Aslı hanım,
yerden yere vurmalarına rağmen Yetti be demeyin
Çünkü; Yaşama isteğimi senden değil Aşklarımdan sevdiklerimden dostlarımdan Dahası Rabbimden, inancımdan almaktayım diyin
Beğeni ile okudum elinize sağlık 👍
Saygılar..
Başlıktaki 'Di' sesi yeni bir nota misali raks ediyor orada...Di..kulağa ne hoş geliyor öyle değil mi.. Hayat ve o ses ve Nazen ne çok şey anımsatıyor bana öyle ki.Tanrı'nın haberi var mı bilmem,ama onun da haberi olduğunu biliyorum-ama kimene bundan- ''ödül verecek miş Tanrı / güvercinin kanatlarına hayal iliştirdim hüsranımı görmedi kimse özüyle'' Hep ödül için değil mi zaten duruşumuz hayatın içindeki? Bu ödül bazen kapıya bırakılır,açtığımız an karşımıza belirir,bazen de cebimizde saklanır,ama ellerimizi unuttuğumuzdan cebimize daldırmayı,öylece kalır orda günlerce..
İşte öyle bir şey..
Aslı Aslı ağladı bulutlar Irmak olup çagladı Döktüğü damlalar deniz oldu gönülden
.....................👍
kutlarım aslı
çok güzel olmuşş
sağlıkla kal