Nefs-i Emmare
Tamah etme eyy yüreğim
onca yaşadıkların
sana ait zannettiklerin
hayat gibi rüyadan ibaretti
yaşayacağım bir şey kalmadı
dolu dolu yaşadım dersin
oysa ki!
anlık yaşadın
ve silindi.
yüzünü hiç'lige dönerek....
kendini aramaya başladığında
eğri yolların
çıkmaz sokakların
hep aynı köşe başına çıktığını
fark ettiğinde...
daha zamanım var deme
dilini sukut ile mühürle.
bir adım at
bir adım daha at
şimdi düşün?
sen sana mı aitsin?
aldığın nefes gibi.
özüne dönmeye başla ki!
attığın her adımın ardından
terazinin bir yanına günahlarını
bir yanına sevaplarını koy?
koy bakalım
hangi taraf senden ağır gelecek.
unutma
ne bir eksik
ne de bir fazla
yaşadıklarınla
yaşattıklarınla
imtihandasın
ölüm kapına gelinceye kadar
sabır eyle
bana ait olmayan bedenim
ilk kapıdayız
zordur yedi makama ulaşmak
ulaşırken zikrinle
hakka varmak
hakkın yolunda nefes almak.
verende '' o '' alanda '' o '' diyerek
sabır eyle
bana ait olmayan bedenim
dök gözyaşlarını
karanlık çöküp
huzuruna her çıktığında
İlahi Aşk'la
kulluğun niyazından eksik olmasın ki!
hidayet makamında
nefsi ni terbiye edebilesin
tövbe istiğfar ederek
ola ki
sözünden döner
özünden uzaklaşırsan
günaha '' Ram '' eyleme
eyleme ki!
gökyüzü yarılıp
rahman kapsından
'' fakir'lik '' düşsün gönül hanene
tefekkür eyle
muhabbet meydanına
'' postun'la '' gel
gel ki !
hakikat kapısında
ben demekten arınalım
hiç'lik makamında
.
.
.
ne sen sana aitsin
ne de ben bana aitim...
Tefekkür ve kulluk makamı ne kadar güzel bilincine vara bilsek tebrikler içtenlikle Mesut bey...👍