Nu-pelda
kurudu dudaklarımızın tuzu
hasret mağmasında yanıyorken
nu-pelda
nerdesin şimdi
kuşlar havalandılar yuvalarından
karıncalar sana doğru seferde
kelebekler kozalarında doğumda
bulut ağlıyor hicranından
sarnıçlarda biriken kederleri
toplayıp temmuz sıcağında
yokluğunun çöllerinde susuyoruz
döküldü dilimizden hicran
besteler karıştılar kül rengi toprağa
nu-pelda
yeter artık
bırak dağların yükünü üstünden
çağlayanlar aksın kendi yatağında
taşları at yürek duvarından
asılmasın kirpiklerine gündönümleri
çiğdemler arasınlar güneşi yine
sen gel
gözlerinle ışıt sevgimizin rengini
isyanımız geceye değildir
sabahın koynunda ısındık hayallerle
nu-pelda
yıkma ümitlerimizi
rayların sesiyle dinliyoruz
vapur çığlığına bağlanmışız
bir güvercin görsek ayağı bağlı
mektubundur diye aldanmışız
cemre düşer ayın bize bakan yüzüne
sadece buğulanmış gözyaşınla yanarız
siyaha dönerken göğün kızıllığı
mavi düşlerle peşindeyiz gel
nu-pelda
eriyorum
gelmedi mi bahar
"Nupelda farsçada yeni yaprak verdi anlamına gelen kız ismi"
Şiirde hem bayan adı hem de gerçek anlamda kullandım.
Şiirin içinde ikisini de görmek mümkün...Saygılarımla...
13.11.2008
Gaziantep
isyanımız geceye değildir sabahın koynunda ısındık hayallerle tbrk...