Numarasız Oda
duy
bu şarkıyı benim icin söylemişti Edit Piaf
ne kadar kaldırımlı şehir varsa
hepsinde...
dinlerken
kaldırımdan düştüm diz üstü...
önce yıktım bütün beton evleri
sonra yüreğime gittim
elimde aşk ve sevme duygusu
yüreğime binalar diktim...
her binada onlarca kat
onlarca katta onlarca oda
her birine uzak bir isim kilitledim...
numara koymadım kapılarına
istediğimin içinde gezindim...
istediğim yüzü öpüp
istediğim ele, elimi değdim...
zaman bilmez beni
ben de bilemem beni
ben
elindeki asaya ateş yakan
zır deli!..
"gel beri" desem
kaçacaksın besbelli!..
"haber" yazan bütün gazeteler
duymadı sanırım mevsimlerin yer değiştiğini
içinde insan ve çiçekler
bir de kuşlarla gelen leylek
cemrelere de ne oluyor yani!
biri düşer,düşmeye hazırlanır öteki
amaç
insana kötülük etmek değilse... başka ne olabilir ki!..
yok yok
küçük laflara inat kocaman sevdim seni
eli kınalı kıza döndü buruşuk yüzüm
kararıverdi beyaza duran saçımın teli...
tam da çiçek açmıştım
budanmış dalımin kabuk aralığından
şeftali pembesiydi pembesi
meyveye duracaktım, kızaracaktım
bir sabah, tan vakti
kırağı yaktı, bitirdi
dönüp sordum Tanrı'ya
"sırası mıydı şimdi?"
offff!.. çek bakalım!
dalgalar alıp gidiyor seni!..
yol göründü yar
duracak değilim
ne yaparsan yap gayrı!..
nasılsa
bütün uzaklar ve bütün özlemler ölü şimdi!..
"istediğim yüzü öpüp istediğim ele, elimi değdim..."
Sen de tam burda durursun ya😡
Elim sende oynayan Tayyibe😊
Duy da inanma👑👑👑
Mükemmel... (Böyle tıkanmadan, suyun cazibesiyle akması gibi olmalı şiir, şiir bir de acıtmalı inceden...)
HayretimKalsın..