Nur Düşüm
suskun rapsodiye duyumsuz gece
meneviş gülüş arifesine düşüyor şebnem
gövel dağın hıçkırık okşamalı siluetinde
destansı çığırışlara buruk dudağım
sevi
yama tutmayan yara
zeytin semahı sekmeli özlem figürü
kekre sokuluşlu kırık yanıma
ürpertili devinime sitemli
lacivertim inadına
kelepçeli denizimle sevişiyor marina aşüftesi
mor gamzeli yelken mahremine sığınmacı rüzgâr
hicran kuytularına göçmen umutlarım
palyaçonun kambur avuçlarına soyunup nefesini
tragedya suflelerinden derleme susuz repliklerini
kimsesizlik sahnesine döküyor
kumpanya çıngırağı
ben girdabında bir ben
kalan/sızım kayboluşuma
lâbirentlerime gömüyorum yasaksız duygularımı
yanağıma nem
uzağıma şiir hüzün
antik sunumlu yakamoz öpüşlere
yalnızlık üşüyor imgelerim
nur serabı dokunuşlara yağan karadut öyküsünde
erim erim eriyor dilim
serenatla büyüttüğüm gökevim
efsunlu zamansızlık kusuyor kutsal kadehime
sensizlik çarmıhına kanıyor elim
(İda akşamlarına...)
06 Ağustos 2009 İstanbul
Şiir yazılınca, sanırım gölgeler mutlu olmuştur, hala eriten bir yürek yangını varken, bunca uzağa ve soğuğa rağmen.
Teşekkürler hocam paylaşıma.
son günlerde okuduğum en güzel şiirlerden biri bu...
kutlarım üstadım saygımla
düşlere mi gebe gece
en onulmaz yaralarım kanar hece hece
sen sus gece
şiir üfleyeceğim sol kulağından
sevgimle her daim şair
Harika benzetmeler ve naif bir anlatım... Şiir okudum kaleminizden teşekkürler..