O
Kâinatın bütün mavisiyle baktın
Ve gördüğümüz rûyayı sen yarattın
Sıska öküzlerin sayılan kaburgaları
Körük gibi indi kalktı toprak yollarda
Çarşı pazar zerzevâtı değil
Milyon bebenin krom emziği taşındı
Sefillerden sefil, asillerden asil kağnılarda
Pek silik yorgun patikalarda
Herkes gülerek yürüdü ölüme
Çünkü herkes emindi;
Değecekti öldüğüne
Bilemezdi bu sert dağlar
Kırmızı atlas kumaşla kaplanacağını
Deri çizmelerin izinden
Bir cumhuriyet doğacağını
Çünkü kapkaranlık dehlizlere sıkışmış
Yaşayan cesetlerdik
El nanıyla çürür
El diliyle çilerdik
Sonra sen açtın kapısını mahzenin
Yağdı üzerimize ışık
Biz üzerine yağdık
Ölüverdi bin yıllık karanlık
Bu memlekete
Balkanlar'dan bir kez sıcak geldi
O da fazla durmadı
Otuzsekiz'de gitti...
Şiirimi bu övgüye lâyık gören herkese teşekkür ederim.
Bu şiir, sonsuza dek minnetle ve sevgiyle yürekten bağlı olduğum, gelmiş geçmiş en büyük Türk olan Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK'e ithâf olunmuştur.
Saygılarımla...
günün seçkisine ve şairine tebrikler👍👍👍👍
"Bilemezdi bu sert dağlar Kırmızı atlas kumaşla kaplanacağını Deri çizmelerin izinden Bir Cumhuriyet doğacağını"😙
Çok duygulandım...
Gözlerim doldu ve aynı zamanda gurur duydum dinlerken..
Yüreğinize sağlık..
Ne desem az..
O'na yazıllan en güzel şiirlerden biri sanırım ... özellikle giriş ve final kısmına hayran kaldım , kutlarım
tüm umutların yeşermesi ve karanlıkların son bulması dileğimle
şiir ve şairi kutluyorum efendim