Oğluma Mektup

Oğluma mektup 2

Sen yıkılmaz dağlarımın doruklarındasın oğlum
Bir kartal gibi yuvalan
Korkma...
Sen zırhınla doğdun kurşun işlemez sana
Ancak korkaklar siper yapar taşları, ağaçları
Ancak namertler sıkar kurşunu pusudan
Sen bir kartal gibi düşmanın üzerine atla
Sökülsün ciğerleri yerinden
Nefes aldırma

İnanma kardeş falan edebiyatına
Biz kardeşlerimizle burada
Van'da, Bingöl'de Diyarbakır'da, omuz-omuza
Ağıtlar yakıyoruz kırılan fidanlarımıza
Yakılıp yıkılanlarımıza
Yiğidim
Yedirdiğim, içirdiğim emek verdiğim
Cennet vatanımda kardeşlik abidesi yetiştirdiğim
Askerim

Fitnelerin
Kanı beş para etmezlerin
Önünde eğilmeyenim
Eline, bileğine, yüreğine güvendiğim
Askerim, sök duvarları temelinden

Funda dallarında baş versin tomurcuklar
Acıları dinsin, yangınları sönsün
Gülsün anaları
Gülsün duvar diplerindeki gözü yaşlı çocukları

Atanın karşısında, türküm doğruyum çalışkanım diyenler
Göz boyayıp memleket yönetenler
Bol keseden atmayın, boş laflarla
İnanmam
İnanmam yalanlarınıza

Dün uçuk bir ideolojinin yalanlarıyla kavruldum
Sonra tuttular dövdüler beni
Sonra tuttular eşimden kızımdan ayırdılar
Sonra ajan gönderdiler peşimden öldürülmem için
Ama ben hala varım
Hala kardeşlik, dostluk barış şiirleri yazıyorum
Hala varım

Sosyalist rejim çökecek dedim bin dokuz yüz yetmiş beşte
Tuttular kapattılar beni sus dediler
Sus ki yaşa
Susmadım
Emir gelmiş belde polisine
Götürün sınıra vurun denilmiş
Uyarı eski bir öğretmenimden geldi,bkp üyesi
Bulgar'dı
İçki içerdik zaman zaman gözlerden uzak.
Uyardı beni
Kurtuldum sınır ihlali ölümünden

Usukmadı adamlar.
Bir kere kötü bellediler ya beni
Üstüme kabadayılar gönderdiler, sökmedi
Üstüme fahişeler gönderdiler, yine sökmedi
Bir ara aracı gönderdiler
Susmadım
Korku zaten bilmem
İşte o zaman yine bir dost girdi araya
Yetkisi büyük bir dost
Kaçırır gibi kovdu beni
Bir gecede sınırın dışında buldum kendimi

Artık Türkiye'deyim
Evimdeyim
Türkçe biliyorum, konuşamıyorum
Anlatamıyorum gittiğim yerde kendimi
En ilginç olanı da bu ya
Türkçeden gayrı başka dil de bilmiyorum
En ilginç olanı
Burada da polis susturmak istedi beni

Ve o durumlar bitti.
Bitti şüpheli günlerin etkisi
Yürüyüşlere katıldım, tutuklandım, yürü dediler
Şiirler yazdım yaz dediler, oku dediler
Yine de ellerim kelepçeliydi
Vurmak istediğime sallayamıyordum yumruğumu

Hep sordum kendime
Neden
Ben mi çok kötüyüm
Yoksa çok kötü bir çağda mı doğdum
Ya da suçum gerçekleri görmem mi?

Ve anladım ki ben onların istedikleri ayarda doğmamışım
Belki hiç gülmemişim ama
Ağlamayı da anamın ölümünde bitirmişim
Aç kalmamışım ki hırsız olayım
İş buldumsa çalıştım
Küfrü de anamın ağzıma kor koymasıyla bıraktım
Sevmeyi kavuşamadığım ilk aşkımla öğrendim
Öğrendiğim gibi de unuttum
Sonra insanlığa aşık oldum
Hep
Hep insanları sevdim.
Sevmek suç mu yoksa
Neden hep suçlu görüldüm?

Tek suçum ulusal çıkarların korumasında oluşum
Satmayın memleketimi, yıkmayın evimi
Ağlatmayın anaları
Oyalamayın gençleri
Sahip çıkın ki bu coğrafyaya da
Satayım anasına ideolojinizin
Tek ideoloji bu toprakları sevmek ve onları korumak
Senin oğlun Amerika'da yeni gemisinde sefa sürmekte
Benim oğlum Gabar dağı doruklarında
Sırtında elli kilo yük
Terörist kovalamakta
Yalan söylemeyin
Satmayın memleketimi
Çocuklarımız yetmiyorsa kızlarımızı da göndeririz
Onlar da yetmiyorsa biz babalar gidip koruruz topraklarımızı

Geçmişimi anımsadım, olumsuzluklar takıldı kafama
Kızdım biraz oğlum bizi yönetenlere
Bıktım onların yalanlarına
Sen bana aldırma

Halâ geçerli ilk vasiyetlerim oğlum
Dağ başları çakalların doruk noktalarıdır
Her kaya bir şüphe gizler
Her kurşunun ucunda bir ölümün gözyaşı sızar

Atla taştan taşa
Bir kartal gibi süzül
Silahın nefesin, silahın sesin olsun
Şahlana şahlana doruklarda

Yaprakların yeşilinin dost olmadığı bir yerdesin
Sen vatan sevgisinde hayal değil
Silahının ucundaki mermi gibi gerçeksin
Biz ne pusuda yatan itlerdeniz
Ne de vatanına ihanet edenlerdeniz
Biz bu vatan için,
Bir değil, bin kere ölenlerdeniz

Yeter babanın sevgisi, sana yeter
Yiğidim, askerim
Alnının açılığına, yüzünün aklığına
Koç hazır, kuruldu mehterler
Düğün bayram yapmak için
Bu yaşlı baban senin dönmeni bekler

Rahim Recep Akdora

08 Haziran 2009 163 şiiri var.
Beğenenler (2)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (7)
  • 15 yıl önce

    Sen yıkılmaz dağlarımın doruklarındasın oğlum Bir kartal gibi yuvalan Korkma... Sen zırhınla doğdun kurşun işlemez sana Ancak korkaklar siper yapar taşları, ağaçları Ancak namertler sıkar kurşunu pusudan Sen bir kartal gibi düşmanın üzerine atla Sökülsün ciğerleri yerinden Nefes aldırma

    işte bir babanın mektubu

    çok güzel bir şiirdi abi

    tebrik ederim.......

  • 15 yıl önce

    Umudun ve dik duruşunu yansıttığın kalemin ve yüreğin var olsun üstad.