Öldü Sandığın Adamın Sandığından

Öldü Sandığın Adamın Sandığından

       

Bir güz yolculuğudur ayrılık

hep yanlış istikamete doğru giden

kitap aralarında kurutulmuş gül

İzmir otogarında tavuklu pilav

anneni sakladığın valiz

kıyafetlerindeki naftalin kokusu

unutulmuş kadim bir dildir aslında aşk

susmak üzerine kurulu

ağaran sakalların usturaya direnci kadar

zarif ölü bir adamın sandığı

açma o odanın kapısını

girme bu karanlığa sevdiğim yapma


sessizlik çıldırtır mı deme

öyle bir çıldırırsın ki

kainat duymaz senin duyduğun acıları

ondan sonra her yeni gün

bir başka zulmün eşiğidir

güle güle atlarsın

farkına varamazsın kaybettiklerinin

anca düşünceye dalarsın

birde bakmışsın ki etrafında

yanık resimler ordusu

hiç bir hatıradan umut bulamazsın

uyku hariç uyu hadi


seher vakti öten bülbüller gibi

asil bir feryattır yaşamak

kimsenin görmediği izbe yerlerde

var oluşu aramak

bilsem söylemez miydim yani

görsem unutur muydum gerçekten

kalbimin derin denizlerin incisiyken

nasıl bir dağ yamacına dönüştüğünü

uçma fikriyle dolu zihnime

hangi yılanın çıngırağının bulaştığını

sürüne sürüne giden o hüzünbaz

çöl canlılarından halliceyim şimdi


hattı zatında kaderimin bu bölümü

uzak ülkelerin yetim çocuklarının başıdır

okşayan okşayana bu hanede durum budur

denizi güneşi ve sevgiyi evhamlı bir iklim vurur

ya giderse ya unutursa ya bitirirse

sakladığım bütün sevgileri derin bir sandığa koyup

arka bahçemdeki karga yuvasının altına gömdüm

uzunca bir zaman aklıma gelmesin diye

aşkı kıl kuyruk bir kalpten sadakati

sümsük bir dilden ve emaneti korkak zavallı

embesil yüreklerden uzak tutmak için

yalnızca Tanrıya verilecek bir hesabım kaldı benim


12 Ekim 2022 262 şiiri var.
Beğenenler (18)
Yorumlar (8)
  • 2 yıl önce

    Offf , çok vurucuydu çok etkilendim 😭