Ölmeyeceğim Bu Şiirde
Ölmeyeceğim bu şiirde, ancak;
İspat edeceğim yaşamadığımı.
Çayıma kaç ilkbahar karıştırırsam karıştırayım,
Geçmiyor damağımdan
Kış günlerinin kekremsi tadı.
Sonra bir başlıyorki ruhumun kulvarında
ümidin bitişi, koşmaya.
Daha gecenin sonlanmasını beklemeden
söndürülen lambalar gibi gençliğim,
Yakıyor ölgün ışığını hayata,
Yeşil ışığını ise pek çok kez intiharlara.
Sırrı dökülmüş bir aynaya benzeyen
bu biçimsiz,
bu sırnaşık yalnızlığa ne demeli?
Bu bir acayip yalnızlık
nereye baksam gösteriyor beni bana.
Tanrı'nın dudaklarından çıkan bir gürültü mü
bu şiddetli sessizlik
aksine; ben mi sağırım cennetin kuşlarına?
Doğmasına mani olamadığım bebek hisler
ve koynunda kafamın,
beslediğim yılan düşler.
Yaşadıklarımı bütünüyle açıklayacak
bir kelimen var mı
benim için
şiirlerinde?
Bulunmaz olmuş merhemim
Ülkenin dört bir yanında,
dünyanın köşe bucağında.
Yıkılıp üzerine apartman dikilen gecekondular
dizmişim hayallerimin
siyah rafına.
Raf düşmüş, kırık hayaller ve elemin çökeltisi
kalmış
içimdeki kadınların bedenine.
Kendimi kundaklayıp fidye istemişim
annemden,
babamdan, dostlarımdan.
O zamandan beridir esir kalmışım
sahipsiz,
özetle piç,
hiç kimsenin uğramadığı bu demir parmaklıklı
zamanda.
Azılı geçmişim,
Üzerimden geçmişlerim
ufak bir çocuğun koluna sürdüğü sümük gibi;
Bir cinayetin yok edilmiş delilleri.
Ne kolumdan çıkıyor bu leke,
ne de kalbimi uykusuz bırakmıyor bir gece.
Aşk ve travma,
Koluma girmiş bir bando takımı;
Dudaklarımı kan içinde bırakıyor
kemanın yayı,
bazen ise trampet dövülüyor sırtımda.
Ve siz bunu dinliyorsunuz göklerden gelen bir şarkıymış gibi,
Tıpkı şairlerin İstanbul'u dinlediği gibi...
Ölmedim bu şiirde ancak,
Nihayet ikna oldunuz yaşamadığıma..
''Aşk ve travma.'' Buna yaşarken ölmek deniyor galiba ne menem şeydir ki şu aşk yedide de yetmişte de aynı fasıl aynı hikaye...
Sevgili Hande, çarpıcı öğelerle şiiri şiir kılan kurgusuyla ve ustaca anlatımınla enfes şiir okudum sayfanda keyifle Teşekkürler paylaşıma.