Ölü Sevici Kent Hikayeleri / Son
Sunu...
//Şimdi gecenin bir vakti düşünmeye çalıştığımda çatlamamış halini ellerimin,
Saatin her saniye katlinde beynimde yankılanıyor geçmişim,
Bu katli muştulayan bir tellal gibi
Tik tak tik tak tik tak...
Bu deliliğe ithafen yazılmış bir şiirdir,
Ve içinde işine gelmeyenlerin anlamayacağı bir kırgınlık gizlidir;
Bu şiir,
?'Kör gözüme'' diyebilenlerin şiiridir.
Bu şiir,
Ölüsevici bir kentin nihayete eren hikayesidir...//
Şimdi;
Huşu ya varmaya meyilli bir erenin nurunu aramayasın bu şehrin yüzünde
Abdesti doğuştan yitik,
Ve
Masumiyetten uzak sokak araları gizlidir
Ana kapısının rahminde ki,
Alacası karanlığa aşikâr...
Gecekondu mahallerinde bıçkın delikanlı aşklarında gizlidir sadakatin gölgesi,
5lik cigara dumanına gizlenen siyah jartiyer hayalinden ötededir,
Ekmek parasının eksiği,
Ve bilmeye niyetli değildir ahali;
Köşeyi dönen her adamın filesinde dolar gelen bayramın içinde biriktirdiği eksikliği.
Altın dişli bir cesedin zenginliğine şükretmesine benzer
Platonik aşkların bir tebessümden ümitlenmesi,
Ki_____________Boğazına kadar balçık sıvalı
Ama sureti insan damgalı
Ağzı mütemadiyen salyalı bir güruha hizmettir
Aşkı yatakta bitirme hayali...
Günle gecenin
Müebbet kavlinde
Çıplak elle boğulan insanlar düşer merdivenlerine
Hiç birinin karnı tok değildir,
Bilmelisin;
Gireceğin her sokak
Kafakağıdı renginden feyz alıp
Delikanlılık narası atan külhanbeyi eskisi dolu evlerden
?'Yoldan gönüllü çıkmıştır''
Hükmüne mağlup kadınlarla istifli kerhanelerden inşadır
Kulaklara hayal meyal çalınan,
İnlemeden bozma nağmeleri duyulan meyhanelerle doludur,
Günah böylesi bir kentin
Belki de para babasıdır.
Kimse kral çıplak demese de...
Al yüzlü
Ak esvaplı
Kara yazgılı gelin kızların yüzüne alışkın yaşlar vardır her kapı gıcırtısında
Ve sulanmayı unutmuş yedi veren acısıyla can çekişir cami avlusu piçleri
Ki__________________Argo bu,
?'Hicap duyan okumasın efendi'' Diyebilir
Şiirin, adının anlamı kaderine ters bir şair eskisi...
Kasım'2009 Aydın...
Altın dişli bir cesedin zenginliğine şükretmesine benzer Platonik aşkların bir tebessümden ümitlenmesi,
Ki_____Boğazına kadar balçık sıvalı Ama sureti insan damgalı Ağzı mütemadiyen salyalı bir güruha hizmettir
Aşkı yatakta bitirme hayali...
Günle gecenin Müebbet kavlinde Çıplak elle boğulan insanlar düşer merdivenlerine
Hiç birinin karnı tok değildir,
Bilmelisin; Gireceğin her sokak Kafakağıdı renginden feyz alıp Delikanlılık narası atan külhanbeyi eskisi dolu evlerden
altın dişli cesedin zenginliğine şükretmesine benzer
plotonik aşkların bir tebessümden ümitlenmesi
bu iki dize bence şiirin özünü oluşturmuş
başka söze gerek yok
tebrikler
Şimdi neye hayıflandığımı söylemek istiyorum.Şiirin havası bayağı ağır.Tek tek incelemeye koyulduğunuzda yüksek dağları aşmak gibi anlamca yüklü.Her zaman yazılamıyor böyle şiirler.Ve çok ilgi beklerken diğer şiirlere karışıp gidiyor.Bu yüzden hayıflanıyorum.Herkesin de sevmesini beklemek doğru değil ama bu tip şiirler , şairi bayağı uğraştırır.Şiirin içsel yorumlaması da okuyana kalsın.Yüreğinize sağlık Aylın Hanım.Sevgiler.
Ya kaynar ya da buz gibi su döküyor okurun başına.
Hani tokat gibi derler ya işte öyle bir şiir.
Kutluyorum.
tek kelimeyle harikaydı..
şiire giriş oldukça görkemliydi ve devamı da aynı tempoda okuttu kendini..
tebriklerim çok sevgili Aylin..
Bu seri gerçekten çok güzeldi,sürekli aklımı meşgul eden bir başlıktı ve hep dudaklarımda bir cümle ''ölü sevici kent hikâyeleri''... Çok güzel sonu gelmesi biraz üzücü,oysa ölü bir kente resmedilecek yığınla kelime vardır,aslında her acı burda uyumuştur.Dilerim ki tekrar canlansın. Bu şiirin imgeleri daha bir güzeldi bana göre,ayrı bir tadı vardı. Kalemini gerçekten çok seviyorum ve bu güzel dizeler için teşekkür edip tebriklerimi sunuyorum. Harika.