Ölüm Yolculuğu...
Farzet ki ölüm ansızın kapıyı çaldı.
Aldı bu canı götürdü senden uzaklara,
Ten kokusu uzaklaştı burnunun ucundan,
İpekten bir yumuşaklık artık yok parmaklarının ucunda,
Hayalmiş dersin bütün yaşadıklarımıza.
Su sesi gibi gelir kulağına ölüm çığlıkları,
Ulu'sun boş ver köpeği,görsün canımı almaya gelen azraili,
Leylaklar arasına gömün beni dillerden yükselen ölüm çığlıklarıyla,
Taşar gözlerinden gözyaşı damlaları sessiz bir uğultuyla,
Alır götürür bir çift omuz beni kara tabutun içinde,
Ne çare gelir ki elden ölüm meleğine karşı.
Maziye gömün beni,kara toprakta yalnız bırakmayınız beni,
Eskiden bu diyarda böyle bir aşık yaşardı diye anarsınız ismimi,
Halen soğumamış bedenime bırakın bütün sıcaklığıyla sevginizi,
Mavi bir yolculuk isterken,kara bir toprağa yolcu gitti dersiniz,
Esir düşmüştür bir kara toprağa,bir de beyaz kefene,
Tutunamadı hayata her ölümlü gibi o'da öldü dersiniz ölüm yolculuğumda...
B u dünyadan ne Fatihler ,
Ne Sultanlar ,
Ne Mehmetler geldi ğeçti
elbette ki bir gün hepimiz çıkacagız bu yolculuga
Dilerim Rabbim ölümün bile hayırlısını versin .
Şiirin akrostiş bir şiir oldgunu görüyorum ama ,şiirin içeriğinde
Fatih Sultan Mehmeti anlatan bir dizeye arastlayamadım .
emeğin değer görsün kardeşim hürmetler.
içten bir şiir yazmışsın.. güzeldi.. şiirlerinin devamını diliyorum'!
kalemine emeğine sağlık 👍👍
yorumlarınızı ve düşüncelerinizi bekliyorum 🙂🙂
yorumlarınız için teşekkür ederim.ama tekrar söyleme gereği duyuyorum;içerik ve akrostiş yapılan isim arasında dağlar kadar fark var ama sadece akrostiş olarak kalsın , içeriği ölüm olsun istedim.. :)