On Üç Mart Pazarı


uykusuz
susuzuz
saatler
bir ölü
iki
yüz ölü
seni
seni...
kötülüğün efendisi
ah cansız
ah nedensiz
kapalı kapılar ardında
bilmem hangi yerin dibinde
mektup atıcam sana
neredesin
adresin yok
sokağın yok
şeklin şeman
senin Allah'ın yok
seni
seni bulmam lazım...



mevsimsiz
coğrafyasız dinle
biz dün akşam üstü
evlerimize dönerken
şendik öyle şendik ki derme çatma
ama rüzgarın ışıldayan gözleri
ama bahar yüzümüzü okşarken
öyle sevdalı ay ışığı
şahane gün
bulvarda ayak izlerini kucaklarken
henüz acılarımızı avuturken yani
daha ne vaktin mecburiyetine koşarken
şehide boynumuz kıldan inceyken
toz duman
birdenbire tutuştu durağım
delirmedik lan
çıldırmadık
çok insandık çok
çok öldük
sanki
yasemin çiçeklerine benziyordu
boynu kırılgandı bir sürü çocuğun
namert sen yoktun
melekler bir bir kucakladı diğerlerini
mutlu musun
seni bulmam lazım
gözlerin
nasıl görür ki puslanmış gözlerin
bombalar arasında
cadde cayır-cayır
Kızılay'a kızıl ay yanarken
neredeydin
yine bakmalıydın
alevleri görmek yetmedi bize
yanımızda olmalıydı ceddin
yedi sülalen
seninde kopmalıydı kulağın
gökten yağan cam kırıkları
kalbimi yerinden sökerken
ve yaratan yavrularımızı korurken
ve sen cellat yüzlü canları alırken
ölüm aynen şu
iyiliğin yüzü kan revan olduğu anda
kaldırıma düşmüş saçlara uzanırken
on parmaklıları görmeliydin
bilmem bilir misin
kendine aşık şehir nasılda şuurumu sardı
şimdi
hatırlıyorum
o an ''bir mendil'' dedi bedeni tükenmiş kadın
kim kimsesiz
ben adını Merda koydum
kadın belki sona gelmişti beyaz perdede ki gibi
nefessiz
o zaman kaldırım taşları kıpkırmızı
hain yüz ah şeytanın doldurduğu
sen bilmiyorsun
kirpiğindeki kanı silemedim
ey yüreği kara
sen olmalıydın
silmeliydin
omurgalar birbirine yapışırken
bak hep bir ağızdan ölüyorduk
yalnız bu değil
ne var ki bunda
yüzyıllık ağaçlar direndi
direndi biliyor musun
yanmamak için
zaten akşam karanlığıydı
kuşlar yoktu
sadece ötüşen kuşlarca niyetimiz
şükür demeye dilim varmıyor ki
ama gafil bildiğin yandı kanatsızlar
merhametsiz
be vicdansız
senin kitabın yok mu
geri ver
vermelisin
ömrümüzü
ekmek sarısı
zor bela düşlerimizi
tüten bacaları aldın
yaralandık
al işte çok kanadık
çok öldük diyorum
çok ağlayamıyoruz
ağlayamıyorum
mektup atıcam sana
seni
seni bulmam lazım.



/on üç mart pazarı unuttuğum gün kanımın kuruduğu gündür :( /

14 Mart 2016 416 şiiri var.
Beğenenler (9)

Henüz beğenen olmamış...

Yorumlar (9)
  • 8 yıl önce

    Bu bir değil iki değil kaçıncı; yapan, sebep olan, göz yumanlara lanet olsun.

  • 8 yıl önce

    Bu kadar büyük acılar içerisinde şiirin bir nebze de olsa yaralarımıza merhem oldu Aslı.

    Harikasın diyeceğim bu sefer👍

    Kutlarım...

    👑

  • 8 yıl önce

    Tarifi imkansiz acilarla dolu ülkemizin her bir kösesi Dogudan batiya artik kanlar akiyor.. Bizde biliyoruzki bu kötulugun baslangici daha.. Ates dustugu yeri yakar nedesek ne anlatsak dindirmez o acilari.. Bu kaosa nasil geldik diye kendimize sormaliyiz Kendimizi sorgulamaliyiz artik

  • 8 yıl önce

    ...öncelikle O' masum insanlara yüce rabbimden rahmet yakınlarına sabır diliyorum, bu kezde yazmayı çok sevdiğim için yazmadım, sadece hala ne yaptığımı bilmiyorum :(