Oyun mu Sandın Aşkı

şimdi Tanrı evrenden silecek aşk olan duyguyu
zaten
ayrı tutacak adam gibi adamı / adamını bilen kadını
açılacak sıratın kapıları
sadece kalacak reziller dünya nın pirayesin de
sahtakar yüzler aşkla dönerken semahı yatsıya kadar yanacak mumları

'' puşt olmuş bu sevdalar'' ve Tanrı affetmeyecek onları....

yanacak dilleriniz
kimbilir belkide sızlanacaksınız yılanın deliğinde
aşk aşk diye...
oysa
Ya Melik düşürürken ana rahmine yasak kılmadı ruhuna aşkı
tarihler yazdı ve aşka sıvanmış hiç bir büst yıkılmadı sevdaya şahitlikle
kırıldı şeytanın bacağı
çatladı evrenin toprağı ölüm kuşandı sevdalı
yinede şereflice sardı bedenine
zira Tanrı dan ona lutuftu alnına yazılan sevdası
satmadı aşkını..

yüz sür
iz sür
bilmeyene aşk olmasın diyecek Tanrı

...
-----------------------------------------------------------------------------------



surların yıkılacak seninde kahretsin yokum suretinde
şimdi bileceksin ağlamayı
aradığında bulamamayı ve yanacak göğsünde yarın

kalacaksın aşka kadir biçen eşrefinle
miğfer gibi alnında meşrebin
soyuna doğacak yine güneş her gün ve akacak ırmaklar
renk vermeyecek canım gök yüzü gün aşırı eşeceksin toprağı
avuçlarında solacak ölüm çiçeğin


aşka hasret...
yare gurbet...
sırf ihanetinle dönülmez yollara ahvalın
çölde bedevi
vera da açacak verdalar
seni de çaresiz kılacak
sırf oyun sandığın için aşkı

affetmeyecek Tanrı....