Pandora/Piramit Kutusu
-I-
boğazımda düğümleniyor fakir kelimeler
dudaklarım inceden çamur lekesi
kimi sevsem yüzümde kalıyor
çoğalıyor benizsiz yanaklar
yarı fahişe-yarı masum
bir avuntu çöküyor
sek ıssızlığıma
-II-
iri bir kadın göğsüne düşüyor delikanlılığım
bütün cici balayılar kartondan mutluluk
lirik bir mavi ölüyor parmaklarımda
yalnızlığa çıkıyor alaboralı gemiler
bir düş kopuyor us çığlığımdan
gözlerimde dalgalı bir hâre
ölüyorum aşksızlıktan
-III-
buz tutan gölgelerin altında büyüyor tenim
kahkahalarımı saklıyor gri fonlu bulutlar
bir damla düşüyor avuç kuruluğuma
dokunsam yok oluyor iç ıslaklığım
harflerim kanıyor pınarlarında
güneş boğazımda bir hırıltı
çıplağım eylüle
-IV-
her sabah benekleniyor kalbime dilsiz bir ayaz
düşüyor ağız boşluğuma gevelediğim o aşk
yanık bir serânat'ın çakıl taşları gibi
doğuyor sentezimde arsız ulak
dili olmayan (b)akışlarımda
yok oluyor baharlar
cezalıyım umuda
../
Muhatap alıp cevap verdiğim için şimdi üzüldüm... Kafa ve seviye olarak farklı yerlerdeyiz...
gerçekten sizin şiirinizden daha önemli işlerim var sayın şafak.... bir eleştiri aldım diye sırf şiirim çok yorum almış ol sun diye ha bire yazmak niye...bunu size hiç yakıştıramadım...bir şair her eleştiriye ve de yoruma eyvallah demesini bilmeli.... ... gerçekten sizinle uğraşamayacağım....çünkü başta da dediğim gibi daha önemli işlerim var.... siz arkamdan istediğiniz kadar bana sataşma adı altında kendi kendinize yorum yapabilirsiniz.... yine de sevgiler...bu son yorumdu.....
(b)akışlarımda.... cümlesindeki parantezi anlamsız geldi sadece bunu belirttim...lütfen bana beethoven dan ya da diğer sanatçılardan örnek vermeyin.... neden bu kadar köpürdünüz anlamış değilim...bakın ben köpürüyor muyum....bende çok eleştiri alırıl ama saygıyla karşılarım...sadece kendimce beğenmediğim yerini belirttim.... cam a taş atıp kaçmak şiir yazamayanların işidir..ben ise şair olmakma övünmesemde 12 yaşımdan beri şiir yazan bir insanım....ve bir de küçük harfle yazdığınızı belirttim bu bir eleştiri olmasa gerek...sadece belirttim.... sevgiler yine de ......
Eleştiriye açık olma konusu;
Eleştirmen olmak için Edebiyat öğretmeni olmak gerekmiyor, ya da Namık Kemal' in , Cemal Safi' nin, Neruda' nın, Fazıl Hüsnü' nün oğlu falan da olmak da gerekmiyor.
Mozart' ın, Beethoven' in besteleri var ama şarkı söylemediler. Söz yazarı Aysel Gürel' in, Çiğdem Talu' nun ve nicelerinin bangır bangır şarkılarını milletçe söylerken, hiç şarkı söylediklerine şahit olmadık.
Futbol eleştirmenlerinin hepsi futbolculuktan gelmedi... Biz farklı pencerelerden bakıyoruz...
Keşke birileri de benim şiirlerimde "saldırmak ya da misillemek" olarak değil, sadece şiiri(mizi) geliştirmek, birlikte adım atmak adına bu şekilde eleştiriler yapabilse. Karşılıklı tartışsak, birlikte doğruyu bulsak
Cam'a taş atıp kaçmakla eleştirmenlik yapılmaz...
Eleştiri için Napolyon' un çok güzel bir sözü var... "Yapıcı bir tenkit, akıllı insanları güçlendirir. Ahmakları öfkelendirir.(Napolyon )."
Ne ben ahmağım nede siz akıllı bir insansınız... Saygıyla
Sevgili Filiz;
Siz hâlâ cam taş atıp kaçak peşindesiniz... Eleştirmek ve yazmak farklı şeylerdir...
Şiiri de hazmetmek harf harf sökmekle başlar... Bir şiir'i icra etmekle, icrayı irdelemek farklı şeylerdir...
Bana göre olmamış demek bir eleştiri değildir. Şair değilim ama olmamış diyebilme hakkını sahip görüyorsanız Sebeplerini yazmaya mecbursunuz...
Kurgusunu mu düşürmüş, ritmi mi bozuk-armonisi mi olmamış!!! Temasında mı sorun olmuş-Bütünlüğü mü bozmuş!!! Ne-Ne-Ne...olmamışlığın sebebi nedir?
Bu bir hece şiiiri değil ki saysanız tek-tek :)
-bakışlarımda -akışlarımda
Parantez veya yerine kullanılan kesme işaretli kelimeler bir seçenektir. akışlanmak yada gözden uçan giden bakışlar manasında yüklenen bir dizelemdir...yukarıda açıklamasını yaptım...tekrar etmeye gerek yok...
Yazık...üzülüyorum bu tür yaklaşımlara...