Pazarın Sevda Tercümesi...(2)
bir baykuş uğultusu duyuldu
doğrusu sırası değildi ölümün...
geçmiş uyandı
utançlı bir hikaye ile
lila desenli ekose etek giymişti hüzün
sevda lahitlerinde ismi silinen çocuklar
ebe sobelerde saklanmış oyuncaklar
ve
kar topladı bakışlarım
ahhhh.. o eski aşklar...
siz
işgale uğrayan coğrafyaları
keşfetmeyin ellerinizle
kaldırın yakalarınızı
naftalinleyip,korkup kaçarken sevişmelerden
sevda ayıbına dokunsun hissiz parmaklarınız...
o an ki coşkuyu yakalayın
bir yanardağ ağzında....
söylenmeyin
nerde o eski sokaklar
nerde o eski(meyen) renkler
yani eflatun
yani beyaz..
yaşayın bugünü
kirlenmiş sevdalara inat
hakkını verin beyazın....
aslında aşk değil
kamçılanmış hırsların
duvardaki silüeti öldü...
bedeni esneterek kısalttığımız ruhların
vadelerinde sevda,
çoğu zaman hayat vardı...
derin sükunette
buluttan ötelere belli ki bir yol vardı.....
lakin
aşkı lügattan öğrenemezdik
yaşamak lazımdı
ne söylemek istedikse içimizde tercüme
vakit akşam
yıldızlar ölgün
kalabalıklar arasında lal olup kaldık
tam haykıracakken "aşk" "aşk" diye
dilimize dolandı gece.....
......
bu pazarın sevda tercümesi
yine bizden olsun dedik..
sevgiler.........
nebile aydın- fatih erol
Eskiler,Baykuş öttüğünde gene biri ölecek derdi. Sevda tercümeniz için sizleri kutlarım. Selam ve sevgiler.
tam haykıracakken "aşk" "aşk" diye dilimize dolandı gece..... ...... 👍
İki yüreğe selamlar.. Tebriklerimle..
pazar kahvelerine
devammmm
süperdi
sevgiyle kal...
Her iki kalemi yürekten kutluyorum..Elbette çok güzeldi yoruma ne hacet