Pedra Uyuma Sakın

Pedra koymuşlar adını,
Oysa senin haberin yok sanki bundan;
Pedra diye seslendiğimde,
Çevirip başını bakmıyorsun bile
Besbelli,umurunda değil belki de....
Adını çoktan unutmuş olabilir misin,Pedra????

Çeşmenin başındasın...
ÖNCE ELLERİNİ yıkayacaksın belli.
Sonra belki de yüzünü yıkayacaksın......

Söyle PEDRA
Anıları hangi su yıkayabilir ki?
Ve hangi nehirde arınılır günahlardan?

Yüzüne vuran, belki de düşünün ışığıdır...
Ya da hiç ulaşamadıklarının
gülüşlerin aydınlığı......
Orada bir güvercin var,farkında mısın?

posta güvercinidir belki.
belki de yeniyetme bir martı?
""anılardan kaçıran kendini."
Öte yandan itiraf etmeliyim ki....
Benzemiyor o martı,posta güvercinine...
Her ne kadar aydınlıksa da yüzü
ya da kanatları...
Üzgünüm Pedra.
gelmeyecek beklediğin mektup.

Çeşme biliyor bunu...
İnanmayacaksın ama!
Sen bile biliyorsun!!!!
Kimsenin anlamadığı,
yüzünün giyindiği hüzün de biliyor.

Kanatlarını sıyırsa güvercin-martı

ve

giyindiğin hüznü soysa...
bir ağıt çıkacak altından...
Biliyorum.

Biliyorum işte.....
Çeşme biliyor.

Ellerin...
Ellerin birbirine dokunduklarında
anlayıp,ağlıyorlar....
Gelmeyen,gelmeyecek olan o şarkıyı
O martı taşıyamamış...
Biliyorlar.......
Ağlayan çeşmeye sığınıyorsun.
ve kaçırıp gözlerini kanatlarından,o martının....
Ellerine bakıp...Aşkı yıkamaya çalışıyorsun!
Nafile!
Nafile düşlere dalıyorsun ağlayan çeşmenin aksinde yansıyan suda
Kendine aşık oluyorsun sonunda.....
Ve histerik kahkahalar kaplıyor o martılı avluyu...
Martıyı kimse avutmuyor....
Seni ise kimse avutmaya cesaret edemez biliyorsun.
Susuyorsun...
Kanadı kırık martıyı alıp kucağına okşarken,
Ağıdını söylüyor çeşmeden akan su.....
Sense
sadece susup,dinliyorsun!!!
Gözlerini,gözlerinden kaçırmaya çalışırken o martıdan,

Tanrı sizi izliyor bilmiyorsun.......

O avluda temizleniyor,
kirlenmiş sandığın ellerin...
Gizliyorsun.....

Bu saatten sonra,
Seni ancak uyku avutur,
Bilmiyorsun....

O martının denizini düşünmeye karar veriyorsun sonunda....
O martı ise karar veriyor senin düşlerini göreyazmaya....
Uykunun ılıklığı kapladığında tüm avluyu...
Sen uyuyorken...
Martı uyuyorken.....
Sessizliğin avlusunda tek bir ses bile çıkmazken....
o çeşmenin suyu susmuş....muş
ve bir varmış,
bir yokmuş......???????


Bilmiyor duymuyor işitmiyorsun
neden üç maymunu oynuyorsun sanki?
Yine kafamı karıştırdın Pedra!!!!


Aşk olsun sana........



Suskun çeşmede su,
damlıyor tek!tek!
seni ağlıyor.
Bilmiyorsun
Pedra

O çeşme,
Aşk ağlıyor,
Sen ağlıyor..
Güvercine öykünen martı ağlıyor......
Ve biliyor musun Pedra...?
Hani ellerini yıkayacağım diye o kadar uğraşmıştın ya.....
Bir sır vermeliyim
Zamanıdır
şimdi
sana.
Eller yıkandığında,
Aşk,
Kalmıyor...

ve Pedra
eğer baktıysan çeşmenin önündeki suda suya
yalnızlık uyuyor...
sus.
sessiz ol...
Uyandırma ne olur...
Ne kendini
ne martıyı
ne avluyu
ne de güvercini....
damlayan suyun sesine kulak ver ve uyu sen de.....
tüm kaybeden melekler gibi
uyu.....
çeşmen aşk bitene,
su bitene kadar masal anlatacak o avluda, uyu....
uyu Pedrammmmm
Uyu.
UYU
ama,!!!
sakın
Büyüme....


blackcatty-sitare-29-01-2010-o fotoğrafta.....03:12
sinop