Peronda Bir Düş
Biliyorum yağmurdu ağlayan
Kafamı ahşap bavula yaslatan
Sırrımın kavşağında irkildim
Ayaklarım mı koştu
Yoksa kaderim mi
Bilemedim
Bir çingene
Silkeledi Zümrüt yeşili
Paltomdan
S/ondan arta kalan
Yanık karamela
Duvarlarda kalpten çizgiler
Ve
Eriyip giden çocukluğumun çığlıkları..
Gara giren treni donuk gözlerim karşıladı
Bir yanımda
'Penceresiz evler'
Bir yanımda
'Kıyısı kışkırtıcı deniz'..
Kompartmanındayım geçmişimin
Kalbimi büyütüp
Ellerimle yüzümü örttüm
Ağlamak
Şimdi nihavent bir şarkıdır artık
Nedir sarılmak ?
Nedir bu yorgun düşlerde ölmek?
Ne yakınılacak dert
Ne de telaffuz edilecek
İnce bir kelime..
Yıllar sonra diyorum
Her vagonda sarılsaydım sana
Yerle bir etseydim
İçimde buzdan kalelerimi
Cesaretimin havı dökülür mü?
Kâbusa dalmak bu işte
Üşütsem de ayaklarımı.. aşındırsam da
Kulaklarımı geceye bekletemem
Yanaklarım zaten ıslak
Günün şiirine laik görülmesi ziyadesiyle mutlu etti. Teşekkür ederim.