Piremus'un Kanı,Times'in Göz Yaşı....

Çiçek pazarının sarı laleleri
Ayrılığın sancılı yanı
Satırları unutturan soğukluk...





Uykusuzluğun diz boyunalığı
Uçuşur düşlerin rengi
Garipsellik düğümlü telaşlı kelimeler
Taşır hüznü gökteki meleklere...






Gözyaşların erittiği kaçış suçlu
Yaşamsal anların unutmuşluğu nafile
Özlem, sonu gelmeyen beraberlik
Beklenti susku sofrası
Aziz sinede kibirli atış...








Durgun damar akıntısı
Islak umudun teni
Yolu dirilmez gidişinde baharın
Taşamaz ruh, rüzgârda savrulur...






Piremus'un kanı
Dut'un renginde saklı,
Damlasında lekedir afilli
Çıkmayan ömürden...
Times'in gözyaşları, dut'un yaprağı
Ovaladıkça yıkar lekeyi...






Şimdi ne dut ağacında kök bulan aşklar,
Ne divane mecnunlar
Leyla peçesini çekmiş maddeden yana
Unutulmuş su ve ateşin sırrı...
Toprağın gücünde ruh
Çamurdan yastığa baş koyunca
Uyanır insan
Oyunu son bulurken...






//Son demi
Gidiyor gemi
Dönülmez seferlerden//