Poetik Hırsız
-I-
akademik soytarıların
türev saçmalıkları gibi mecaz sevişmelerim oluyor
anarşist tohumların
metafizik günceleri çarpıyor yüzüme
poşet giyen kadınların
dominantlığı düşüyor kelimelerime
nereye gitsem aç kalıyor edebiyat
eylül yine sancılı bir ritüel bırakacak gözlerime
/bir nebi'nin gözyaşı düşecek cehenneme.../
bir çocuğun umutsal kalıntısı
ve bir günahın azami hızı durmadan büyüyor içimde
biliyorum;
en çok yine kırmızıdan kurtulan sebil tenim acıyacak
-II-
küçülüyor
bir şiir'in parmak aralarında yüreğim
irileşen sesim
hırsız bir lûgat-e durmadan sövüyor
fahişe kahkahalı harfler doğuyor üstüme
kıyafetsiz kalıyor imgesini öptüğün her dudak
/okuduğum dizelerde.../
sanki ağdalı bir düş bırakıyor koynuma
bıraksam sabaha kadar sevişecek ketum yalnızlığımla
/gitmesem! ağız boşluğundan
utanmadan soyacak geceyi üstümden fütursuzca.../
uyanıyor üstünü örttüğüm sabahlar
bir dağın kızıl yamacından
dilini bilmediğim bir güneşin rengi ısıtıyor
yine kemiksiz diz(e)lerimi
-III-
düşürüyorum aklımı
yalancı bir çay'ın demsiz havasına
ağustos söylenceli boş vaazlar'a
buz tutuyor
sayfaların gölgesinde şiirselliğim
kayboluyor nâzenin
dudaklarımı nezâketten sıyırdığım zaman
derisinden kaçan saçlarım
kurgusuz kurmacalara dökülüyor
kemiklerimden
yalancı tahtalı dizeler düşüyor
kuklacı;
pinokyo palavralığını
şiir saçmalıklarında oynattığı zaman
/tutamıyorum.../
ölüyor gözlerim
beni kalbinden vuracak gerçek bir şiir yok mu!!!
söz veriyorum hep canlı kalacak gözlerim...
../
çok şey söylenebilir ama en iyisi hiç bir şey söylememektir.. zira şiir..taraf olmaktır ... ve taraf olduğum yerden... neyse...
Şairin sevgisi de öfkesi de şiirle ilgili. İnanılmaz bir yetmezlik gözleniyor ki mükemmele dair. Ona küçük bi hatırlatmak yapmak istiyorum kendimce: " Kulağımıza değen belli belirsiz bir ses bazen koskoca yalnızlıkları yok edecek türdendir öyle değil mi?"
Şiir de böyle işte. Bazen bir mısra alıp bizi bir okyanusun ortasına bırakır. Ya da göğün maviliklerinde kanatlandırır özgürce. Tıpkı bu msıralar gibi:
" küçülüyor bir şiir'in parmak aralarında yüreğim "
Çok sevdim bu dizeyi.
Ve görmeni/okumanı isterim elbetteki seni kalbinden vuracak şiiri. Belki de hani şairin dediği gibi belki de o şiir daha yazmadığın (ya da yazılmayan) şiirdir. Kimbilir...
Kutlarım.
"beni kalbinden vuracak gerçek bir şiir yok mu!!! söz veriyorum hep canlı kalacak gözlerim..."
Okuyan gözler bulur Oktay..
Kendini eleştiren Oktay bunu bizde yapıyoruz ki şiiri yazdıktan daha sonra🙂
Her şiirden de esin alınmaz bence abartmışsın...
Senin ve Zeynep'in yorumları gülümsetti..
Kendine eşkıya şiir...
Kuklacı benzetmesi derin bir sitem gibi
gönderme yapma sanatında derin imgelemler...
İlginç ve kapalı bir şiir...İçsel kelimelerim ironisinde...
Kutladım şair...
2
'bir çocuğun umutsal kalıntısı ve bir günahın azami hızı durmadan büyüyor içimde
biliyorum; en çok yine kırmızıdan kurtulan sebil tenim acıyacak'
Umut etmekten ferâgat etmediği için, hayal kırıklığı yaşama endişesi taşıyor.
'irileşen sesim hırsız bir lı»gat-e durmadan sövüyor'
Yaratıcılığından şüphe duyduğu neferlere dili ile savaş açmış ' kemiklerimden yalancı tahtalı dizeler düşüyor
kuklacı; pinokyo palavralığını şiir saçmalıklarında oynattığı zaman
/tutamıyorum.../
ölüyor gözlerim'
Burada yine ağır eleştiriler getirmiş kalem, oysa Pinocchio içindeki yaramaz çocuğu hatalarıyla öğrenerek eğitmeğe çalışan bir figür. Ondan çok şey öğrenebilirdik aslında.
'beni kalbinden vuracak gerçek bir şiir yok mu!!! söz veriyorum hep canlı kalacak gözlerim...'
Ve yine doyumsuz ve aç bir ruh hali... Burada gönül gözü diyorum...
Bütünü ile imgesi zengin,hissetliklerini anlatan, güzel bir şiirdi. Kaleme tek tavsiyem, noktalama işaretleri konusunda bu kadar cçmert olmaması : ) Tebrik ederim