Polyanna Ve Hektor
Seni Arafta bekleyecegim
Nehir taşalrından her gün bir tane atarak suya
Boz kıra ekilmiş buğday gibi sabırsız
Kendimi düşürdügüm şiirlerden çıkar diye beni
Beni unutma beni unutma beni unutma...
_________________________
Evet ıssızdım ve esmerdim beyaza lal
Bana baba diyen ceninle gördüm düşümdün
En uzak boz kırın kızı hatti söylenceli
Nasıl bulunur pusula kayadan silinmiş yazgı
Diyelim ikiye bölünmüş bir masal bu öykü
Gül ve kül esiyor saçlarına güneş huzmesi
Kendi sesine yürü ordayım
İç ülkeyim dışnda göğün
Camdan labirentim yüzünde gümüş töz
Adımı biliyorsun öyleyse unutmaz gece
Deliyim kefen diye örttüğünde saçlarını
Siyah giyindim odamda sönünce ışıklar...
Rüzgar dedim gülüşüne
Beni her zaman yağmurda bırakan
Orda iki kuş öpüşen bir lirik özlem
Beyaz bir yontu gözlerimde devrilen gün
Ölmemeye karar verdim
Ey direncim gül güncem
Şimdi öpebilirim kurşun bir çağın menzilini
Bir şiir getirdim sana
Burda düşürdüm ya dicleyi suya
Otorup ağladım bir kadetralin gölgesine
Cohen dinledim Buda ağladı sezen küstü
Ay kuzeyden doğdu yırtıp akşamı
Yarım bir lehçe kan fosili ağzım
Islak kül doldurdum kendi kuyumdum
Büyüyen taştım kapattım üstümü
Yüzüm aktı cam bir tabutta
Dolarken en tenha yerime hasretin
Beni unutma beni unutma beni unutma...
günahkar toprağıma gözümden bir damla yaş düştü
bir ekmek kadar aziz şiirler böyle pişti...
saygı/sevgi sonsuz
---başka k/alem