Reva mıydı Yalnızlık
Sen böyle miydin eskiden,
Genç kızlar sıraya girerdi.
Çeşme başında gezerken.
Köyün yakışıklı genci,
Güçlü yağız delikanlısı,
Kır atına vurdun mu kırbacı,
Selam alırdın herkesten.
Gönül verdi komşu kızı Hasan'a,
O da köyün bir tanecik güzeli,
Örgülü saçlı kalem kaşlı sürmeli,
Yürekleri gönülden sevdalı,
Gizlice buluşurlardı dere kenarında,
Verdiği beyaz gülü takardı saçlarına,
Onlara engel olanların inadına.
Nihayet duaları kabul oldu,
İki gönül kavuştu sonunda,
Üç gün üç gece düğünler kuruldu.
Ayşe mutluydu Hasan'ın koynunda.
İki oğlan bir de kızları oldu.
Erkek çocuğu yoktu soyunda.
Mor salkımlı evlerine mutluluk doldu.
Refah içinde yaşadı karı koca.
Yıllar kovaladı birbirini,
Vefakar eşini verdi toprağa.
Çocukların hiçbiri gelmedi yanına.
Canım diyen dostları çekti ellerini.
Hasan Dede kaybetti herşeyini.
Kimse kalmadı köpeğinden başka.
Yığıldın kaldın artık oturduğun taşta,
Reva mıydı yalnızlık sana bu yaşta.
Güvendin bir zamanlar varlığına,
Şimdi muhtaçsın bir karış toprağına,
Ormanın kuytu köşesi yurdun oldu.
Takatin kesildi rengin soldu.
Bu halin insanlara güzel bir ders oldu.
Çok fazla yaşanan dramı kaleme almışsınız Ülkü Hanım,
Gençlik ve yaşlılık arada geçen yıllar ve kaçınılmaz son..
Böyle mi olmalı elbette olmamalı yani..
Flim gibiydi..
Sevgiler...
kutlarım ülkü hanım güzel bir şiir ve şairenin agzından düşen yorumlama bir birini tamamlamış saygılarımı bıraktım sayfanıza..👍👍
..sonu şok yarattı güzel masalsı başlayan öykünün gerçeklik payı olabilirdi mutlaka ülkü hanımın kaleminden çıkmışsa..teşekkürler güzel şiire..tebrikler...