Rivayet
Rivayet odur ki;
Çöllerin kulaklara fısıldayarak hikâyeler okuduğu zamanlarda
Yıldızların dile gelmesini beklermiş bakir gülüşler...
Eğer adın kadın'sa
Beklenen huzur yine de gelmezmiş...
Girizgâh babında bakışlarına asılı kalmış eyvallahlar;
Evvel Allah sığınışlarına karışırken dermansız sevdalar.
...........................
Karanlıkların bir akrep boğumuna hapsolması beklenir
Akacak kana amansızca işlemesi için;
Gün şaraptan daha kızıl batarken serkeş gözlerinde
Felaketin üstüne yağması için çağırmaya gerek yok ebabil kuşlarını.
Kendi küllerinden var olmayı beceremeyen Zümrüdü Anka'nın
Yalancı iştihamı var nasıl olsa etrafa fitne salan.
Bir mavzer yatağını hatırlatan dillerin
Zehirli kelimelerini hazmedememişken daha benliğin
Bekleme daha fazla;
Hadi döv dizlerini
Göm gözlerini içinde yarattığın çöle;
Söv geçmişiyle hesabını kapatamadığın hayata.
Bat boğazına kadar belanın içine...
Yar'dan geçmişken beş para etmeyen ciğerin
Peşkeş çekeceğin ruhunu da alıp sırtına
Üç kere zikret adını ifritin.
Hadi...
Sür ellerini akıttığın kana..
Aşkın hükmünün kalmadığı kâbuslarda
Korkunun da esamesi okunmaz nasılsa...
Haziran'2009 Aydın...
Bugün daha yeni şiir okumaya başladım ve güzel şiirlerle başlangıç yaptım bu da harikaydı söze ne hacet siz zaten yazmışsınız...
Saygımla kutladım çokça.!