Ruh Devriyede Adım Adım
Gözü yollar çekiyor
Sefasız cisim tanesi
Diş sıkımı isyan
Volkan mavzer yatağı
Patlar şafakta kızıl mehtap...
Sinsice fısıltı kopar
Sazın teli de büyülü
Gövdeyi yakar ezgisi
Ay ışığı fışkırır ruhtan
Tin tin ayak sesleri kederin...
Küs sabaha aynadaki yüz
Geceden kalma sebebi
Korkarım gülmez hiç çehresi
Korkarım İltica etti yüreği
Korkarım...
Hesapsız, ölçüsüz yıkılır
Âleme sığdıramaz gölgeyi
Korkarım dinmez öfkesi
Akşam sedaları nasipsiz düşer ağladıkça...
Düş ağacı kök salmış
Kuru dalda dilek çok
İlk yaz biter diye
Kavgası yüreğiyle...
Hırstan mı yaksa aşktan mı?
Bahçedeki, leylak kokusu
Yüreği arşınlayan
Sığınmak vakti şimdi
Lila sarhoşluğuna...
Ve ruh,
Devriyede adım adım
Dalları solumakta...
/yavan kalmış gözleri, gökyüzünü öğrenemedi
İlle çocuk olmalıydı, doğacak günü görmeye
Masmavi yüreğiyle/
döneceğim bu şiire...
ağır bir şiir ama içi bir okadar da dolu bir şiir yüreğine sağlık saygılarımla....
Hesapsız, ölçüsüz yıkılır ı?leme sığdıramaz gölgeyi Korkarım dinmez öfkesi Akşam sedaları nasipsiz düşer ağladıkça...
iyi şair okutur,
ne denir ki?
kutlarım
sevgiyle kal...
Bugün şiir okumayayım ben ;))"tin tin ayak sesleri kederin" satırında rintintin geldi aklıma onun gibi mi? dedim ardından "Bahçedeki leylak kokusu" bölümüne attım kendimi orda da leylekler karşıladı beni (Songülün kulakları çınlasın) 😂😂
Dönüp bakmalı içinde arkalarda bir yerlerde saklanmış çocuğa, belkide gizlice, günü görebilmek için....
Tebrikler, yüreğine sağlık ablam 🙂🙂
"Bahçedeki, leylak kokusu Yüreği arşınlayan"
Güzel dizeler, tamamı gibi.
Saygıyla...