Ruhumun Arka Bahçesinde
Kimse yoktu
gecenin gözleri ve tanrı da...
Sadece yön vardı
yeryüzünden, gökyüzüne beyaz
sokağın geniş karnında
duvarlarında sırları dökülmüş ayna
aynada gölgeme çarpıyordu kan çanağı gözlerim
Babamın elleri değiyordu ilkin
tel tel savrulan öksüz saçlarıma
sökün ediyordu görmeye
tüyden hafif kirpiklerim
birer ikişer iniyordu gökyüzünden
tüm kaybettiklerim ah!
çocukları öldürülen anneler
ve anneleri ölen çocuklar oy!
hepsi benim
bileklerinden kırılan
gözyaşlarına dokunduğum ellerim
Sözcüklere sığınıyordum acıyla
silmek için acının kanlı rengini
ruhumu parçalayıp
bir gece yarısı acı çekerek doğurduğum sözcüklerde
ah! diyordum acıyla
kainatın sustuğu dünyaya ah!
Karıncalar geziniyordu yüzümde
parçalanan ruhumun her zerresinde karıncalar
utancını örtmek ister gibi kaybolan insanlığın!
Toprağın üzerinde
içi boşalmış, etekleri vahşetle savrulan dinozorlar
insan etiyle besleniyorlar ah!
Kasılıyor toprak sancıyla
görmüyor musunuz?
İnsanın insan eti yediği ve bundan haz duyduğu ve hatta bunu taptığı kutsal değer için yaptığını ifade eden insan kispetinde canlıları görünce dinazorlar sıradan vampirler muhabbet kuşu gibi geliyor bana... Tebrikler, saygımla...
Kezban hanım, Nevzat bey, İlknur hanım Çok teşekkür ederim...
Sevgiyle Saygıyla...
Usta kalemi beğeni ile okudum, Yüreğinle yazan şaireyi kutlarım saygılar..
bir gece yarısı acı çekerek doğurduğum sözcüklerde
ah! diyordum acıyla ah! kainatın sustuğu dünyaya ah!👍
Çok teşekkür ederim Işın bey şiir iyi ki var...
Saygılar...
Ama
Şiir vardı👍
Kutlarım İlayda hanım...